“Kulübelere barış, saraylara savaş”

NATO’nun Avrupa’nın kurtarıcısı olduğuna dair giderek yayılan yanıltıcı söylem, Kürt halkına ve Türkiye’nin enternasyonalistlerine hesapta olmayan bir yük de getirdi. Erdoğan’ın savaş içindeki savaşı, hem Kürtler hem de Türkler için karanlık siyasi sonuçlarının yanı sıra, 6 Şubat’ta çoğunlukla Kürtler ve diğer azılıklarla meskûn 10 kentte meydana gelen depremlerdeki en büyük insani krize yol açtı.

Sevgili yoldaşlar ve katılımcılar,

Herkese merhaba,

Adım Ertuğrul Kürkçü, Türkiye’de Halkların Demokratik Partisi’nin Onursal Başkanıyım. HDP Kürtlerin ve Türkiyeli enternasyonalistlerin ortak siyasi partisi.

Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının üzerinden bir yıl geçti ve Podemos’un ev sahipliğindeki üçüncü barış toplantısındayız.. İone Belarra’ya cesaretlendirici açış konuşması için çok teşekkürler. Bu enerjik yanıt için minnettarız.

Bununla birlikte, bir önceki konferansta barış sağlamaya yönelik olarak belirlenen hedefler henüz yakalanmış değil. İlk hedef olan acil ateşkes hala pek mümkün görünmüyor. Bunun yerine Ukrayna’da çok sayıda İngiliz, Alman ve Amerikan ağır silahı konuşlandırılıyor. Rusya, yüz binlerce yeni ihtiyatı silah altına alırken, Putin’in en yakın müttefikleri dünyayı “büyük bir çatışmayı” kaybetmeleri halinde nükleer silah kullanabilecekleri konusunda uyarıyor.

Bu, savaşla geçen yıl boyunca, Rus enternasyonalistleri, Putin’in Rus İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmaya yönelik emperyalist fantezilerine karşı hayranlık uyandırıcı bir mücadele verdiler. Rusya’nın adı çıkmış cezaevlerinde çok ağır bedeller ödediler ve ödemeye devam ediyorlar.

Rus yoldaşlarımıza eşlik edebildiğimizden, NATO’nun Avrupa’daki saldırgan pratiklerini sebatla eleştirebilmiş olduğumuzdan kuşkuluyum. 2022’de, Avrupalı enternasyonalistler, “kendi” hükümetlerinin bu haksız savaşa dair ikiyüzlü gerekçelerini teşhir etmek bir yana kalsın NATO’nun kapitalist dünyaya egemen olma mücadelesinde bir zamanların “tarafsız devletleri” İsveç ve Finlandiya’yı yutarak genişlemeyi sürdürüşünü çaresizce izlemek zorunda kaldılar.

NATO’nun Avrupa’nın kurtarıcısı olduğuna dair giderek yayılan yanıltıcı söylem, Kürt halkına ve Türkiye’nin enternasyonalistlerine hesapta olmayan bir yük de getirdi.

NATO’nun genişlemesinde Türkiye’nin onayına muhtaç kalmış olan Avrupa müesses nizamı tam da daha çok uluslararası dayanışmaya gerek duyduğumuz bir dönemde Erdoğan’ın diktatörlüğüne ve Kürtler’le savaşına göz yumdu.

Oysa enternasyonalistlerin “barış programı”nın, ilhakların reddedilmesiyle eş zamanlı olarak kendi kaderini tayin hakkının tanınmasını hiçbir çekinceyle koşullamaması gerekir. Yani, her ulusun enternasyonalistleri, ulusları tarafından ezilen uluslar için ayrılma hakkı talep etmelidir.

Erdoğan’ın savaş içindeki savaşı, hem Kürtler hem de Türkler için karanlık siyasi sonuçlarının yanı sıra, 6 Şubat’ta çoğunlukla Kürtler ve diğer azılıklarla meskûn 10 kentte meydana gelen depremlerde çok büyük bir insani krize yol açtı.

Orduyu Kürtlerle savaş mevzilerinde tutma gerekçesiyle altın değerindeki ilk 72 saat boyunca silahsız askeri personelin arama-kurtarma operasyonları için deprem bölgelerine konuşlandırılmasını reddetti ve böylece on binlerce kişinin enkaz altında mahsur kalarak ölmesine neden oldu. Ve ardından bağımsız yardım çabalarını durdurmak için OHAL ilan etti.

Kısaca özetlersem: Savaş siyasetin başka araçlarla sürdürülmesidir ve bu anlamda her savaş bir sınıf savaşıdır. Georg Büchner’in eski düsturu hala geçerli: “Kulübelere barış, saraylara savaş.”

_______________________________
Podemos Barış Konferansı, Madrid 17 Şubat 2022