Tutsakların tamamlanmamış cezaevlerine sevki

Ertuğrul Kürkçü, Çağdaş Hukukçular Derneği’nin hazırladığı rapor doğrultusunda tamamlanmayan cezaevlerine tutsakların sevkinin aradından yaşanan ihlallerin araştırılması için İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na dilekçe verdi.

TBMM İNSAN HAKLARI İNCELEME KOMİSYONU

 BAŞKANLIĞINA,

 

10.02.2012 tarihinde Buca, Bergama ve Uşak Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler, tamamlanmayan Aliağa/Yeni Şakran Kampus Cezaevi’ne sevk edilmiştir. Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi’nin Şubat 2012’de söz konusu cezaevine yaptığı ziyaretler doğrultusunda aşağıda kısaca maddeler  halinde sunulan insan hakları ihlallerinin komisyonunuzca incelenmesini, bu şikayetler ışığında komisyonunuz bünyesinde kurulan Ceza infaz kurumları ve tutukevleri Alt komisyonunun Aliağa/Yeni Şakran Kampus Cezaevi’ni ziyaret etmesi talebimizi,

Bilgilerinize sunarım.19.03.2012

Ertuğrul KÜRKÇÜ

Mersin Milletvekili

Şikayetler:

  1. Cezaevine kabul işlemleri sırasında mahpusların çıplak arama uygulamasına tabi tutulduğu, üzerlerindeki (iç çamaşırları da dâhil) tüm elbiselerini çıkarmaya zorlandıkları,  gerek iç hukuk, gerekse uluslararası sözleşmelerce onur kırıcı kabul edilen bu uygulamaya karşı çıkanlara şiddet uygulandığı,
  2. İç çamaşırlarını çıkarmak istemeyen tutuklu/hükümlülerin dövülerek darp edildiği, saçlarının çekildiği, yerde tekmelendikleri, kıyafetlerinin zorla hatta yırtılarak çıkarıldığı, hakaret ve tehdide maruz kaldıkları,
  3. Yine aramalar sırasında mahpusların elle taciz edildikleri, çıplak arama dışında bacak araları ve göğüs bölgelerinin elle arandığı, cezaevi içinde olmalarına rağmen mahkemeye gidiş, görüşe çıkma gibi durumlarda dahi 3-4 kez üst araması yapıldığı,
  4. İlk günlerde rutin sayımlar sırasında mahpusların hukuka aykırı bir şekilde ayakta sayım yapılmaya zorlandıkları,
  5. Başka bir cezaevinden sevkle gelen mahpusların yanlarında getirdikleri eşyaların büyük kısmının kendilerine verilmediği, özellikle günlük kıyafetleri, ayakkabıları, terlikleri, ilaçları, kişisel bakım ve temizlik ürünleri kendilerine verilmediğinden ciddi sıkıntılar yaşandığı,
  6. Cezaevinde inşaat kirleri bulunmasına rağmen genel temizlik malzemelerinin verilmemesinin hijyen koşulları iyice kötüleştirdiği, bu kalıntı ve artıkları mahpusların kendi imkânları ile temizlemek zorunda kaldıkları,
  7. Mahpusların getirdikleri gıda malzemelerinin verilmediği, iaşenin az olduğu, kantinde ise ihtiyaç malzemelerinin bulunmayışı, yetersiz oluşu nedeniyle beslenme sorunları yaşandığı,
  8. İlk günlerde içme suyu sağlanmadığı,
  9. Mektuplarına el konulması, telefon haklarının kullandırılmaması, günlük gazetelerin verilmemesi, TV ve radyoları teslim edilmemesi nedeniyle mahpusların dış dünya ve özellikle yakınları ile iletişimlerinin ortadan kaldırıldığı, tecrit uygulamalarının ağırlaştırıldığı,
  10. Açlık grevinde olan tutuklu/hükümlülere dahi ilk zamanlar su verilmediği, iaşe karşılığı olan şekerin ve limonun halen verilmediği, İlk günler B-1 vitamininin verilmediği,
  11. Kampusta mevcut 7 cezaevinde tek doktor bulunması nedeniyle sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamadıkları,
  12.  Astım hastası olan bir kadının ilaçlarının odaya verilmemesi nedeniyle sağlık sorunu yaşadığı, şeker hastası olan bir başka mahpusun ise perhiz yemeğine ihtiyaç duyduğu halde halen perhiz yemeği alamadığı,
  13. Kaldıkları birimlerin, 11 kişinin ayrı ayrı kalabildikleri odalardan oluştuğu, ortak salon adı verilen bölümde biraya geldikleri, salonda sadece büyük bir masanın olduğu, duvarlarda kullanılan malzeme ve akustik nedeniyle en ufak bir konuşmada dahi yankı oluştuğu,
  14.  Sevk öncesi bulundukları cezaevinde kullandıkları ve kendilerine ait olan malzemelerin ve iletişim araçlarının yenilerini kantinden almaya zorlandıkları,
  15. Adalet Bakanlığı genelgesine rağmen, mahpusların zaten 11 kişilik mekânlarda tutulduğu gerekçesi ile diğer mahpuslarla sohbet hakkını kullanmalarına idarece izin verilmediği,
  16. Cezaevi müdür ve infaz koruma memurlarının mahpuslarla insan onuruna yakışmayacak şekilde ve “kaba ve tehditkâr” biçimde konuştukları ve mahpusların sorun ve şikâyetlerini dinlemedikleri,
  17. Odalarında bulunan giysi, kitap, kalem vb. eşyalarda sayı sınırlaması getirildiği şeklindedir.