Ertuğrul Kürkçü ve Solda Çatı Partisi

Antakya Denge Gazetesi’nden Hasip Yiğitoğlu’nun Kongre Partisi sürecine ilişkin Antakya’daki toplantılardan izlenimlerini içeren yazısını ilginize sunuyoruz.

Bölgemizde çatı partisi kuruluş çalışmalarını başlatmak üzere, BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü”nün şehrimizi ziyaretinde yaptığı açıklamalar dikkat çekici ve filtre edilmiş  düşünce niteliğindedir.Geçmiş deneyimlerden oldukça fazla ders çıkarttığı bir konuşma yapmıştır.Sol açısından tarihte eksik kalmış bir çok konuya işaret etmiştir.En göze çarpan yaklaşımı genel olarak TÜRKİYE SOLUNA  yeni misyon önerileri olmuştur..Konuşmasının satır aralarında, ülkemizin sorunlarının çözümü  üzerine Türkiye solun insiyatif almasının tarihsel önemine işaret etmiştir.

Kürkçü”nün,Türkiye”nin politik-sosyal-kültürel sorunları ve açmazları konusunda toplumsal,siyasi beklentiler yönünde solun bir yerlerden başlaması gerektiği vurgusu doğru ve isabetlidir..Sistemin tahtaravalli ayakları CHP ve AKP nin arasında sıkıştırılmış siyaset mekanizmasının önünü açacak dinamiklerin üretilmesi gerektiği konusundaki kararlı ısrarını anlamak için elimizde çok verinin olduğunu düşünüyorum.Seçim sonuçlarından çıkan tablonun,toplumsal ayrışmamızın hangi evreleri işaret ettiği ortadadır.Toplumsal zihinler evrensel değerlerden uzaklaşmış adeta mezhep ve milliyet temeline oturtulmuştur.Bu anlamda solun evrensel siyasi dinamiklerine ciddi biçimde ihtiyaç olduğu ortadadır.

Solun  bileşenlerinin tarihsel olarak bu durumu algılamaları ve yeni bir süreci başlatmalarının zamanını erteletmeye haklarının olmadığını düşünmekteyim.Hele hele toplum olarak kanlı bir pazarı yaşamaya ramak kalmışken.Kürkçü”nün dediği gibi,Çatı partisi kurultayından BDP milletvekillerinin sürece katılım kararını almaları ciddi bir şansa dönüşebilir.Yakalanan bu sinerji ile beklide onlarca yıldır tartışıp bir türlü üretemediğimiz sol dinamiklerin toparlanması,enerjiye dönüşmesi sağlanacaktır.Türkiye solu bileşenleri beklide 1965 TİP sürecinden sonra ilk kez ,siyasi olarak toplumsal hayata müdahale enerjisini yakalayacaklardır.15 Milletvekili ile TİP in siyaset mekanizmasını çalıştırarak siyasi dinamikleri nasıl etkilediği hala belleklerde olmalıdır.Hatırlanmalıdır ki,TİP sürecinin yarattığı enerjiyi bertaraf etmek için sistem,tüm imkanlarıyla saldırarak,12 Mart muhtırasıyla başlayan ve günümüze kadar devam eden kanlı süreci devam ettirmektedir.”TİP sürecinin sona erdirilmesinde,bir kez daha solun kendini sorgulaması gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim”

Türkiye Solunun hayatında veri çok .1975-1980 süreci mesala. 1 mayıslarda alanlara yansıyan nicelik enerjinin niteliğe dönüştürülemediğini Türkiye solu mutlaka sorgulamalıdır.12 Eylülcülerin solun bölünmüşlük zaafları arasında TRUVA ATLARI gezindirdikleri her zaman akıllarda tutulmalıdır.Bu karanlık nefislere bir kez daha böylesi bir fırsat verilmemelidir. 1 Mayıs 1977 de yaşanan sol içi rekabet ve kibirlilik ,eli kanlı güçler tarafından nasıl kullanıldığı asla unutulmamalıdır.12 Eylül faşist cuntanın solun bölünmüşlüğü üzerinde yaptığı propagandanın sonuçları günümüze kadar dezenformasyon olarak karşımızda duruyor.Yakın tarihimizde,Anayasa referandumunda solun bölünerek özüne hane yaratamadığı bir başka düşünülmesi gereken bir durumdur.Evetçiler AKP hanesine,Hayırcılar CHP-MHP hanesine tescil edildiği hatırlanmalıdır.

Amerika”yı yeniden keşfe gerek var mı bilmiyorum.Toplumlar tarihi bize göstermiş ki,halkla birlikte,birlik içinde ancak siyasi hedefler tutturulabilir.En temel güven kriteri inandırıcı birlik mesajları olduğu apaçık ortadadır.Şimdi bir kez daha tarihsel bir fırsatla fırsatıyla karşı karşıyayız.Ancak bu kez bir facia gemisinde,hepimiz yolcuyuz.Ve hızla batmaya doğru yol alıyoruz.Yani ölüme ramak kalmış.Bu gidişe dur diyebilecek enerjiye ihtiyaç var.Şimdi poker zamanı değildir.Gün ne restleşmek,nede ütmektir.Gün birlikte kazanmak ve bölüşerek yaşamaktır.Kartlarımızı açık tutmalıyız.Yeni Truva atlarının aramıza girmemeleri için uyanık olmalıyız.Bu manada birbirimize güvenmeliyiz.Halkın beklentilerini aramızdaki beklentilere mahkum etmemeliyiz.

Tekrar ediyorum hepimiz Titanik gemisinin yolcularıyız.Yeni Çatı partisi denklemi kurtarıcı dinamikleri üretebilir.Bu fırsat değil bence.Fırsattan çok daha anlamlıdır.Bu kez birbirimizle daha yakından yüzleşebiliriz.Uzaktan bakışmalarla,platonik heyecanlarla,el kol refleksleriyle bir yere varamayacağımızı yaşadıklarımızdan anlamalıyız.Yazarak-çizerek değil,yüz yüze bir arada aramızdaki her sorunu zamana ve gelişecek şartlara erteleyerek,gelecek nesillerimiz için neler üretebiliriz çabalarında olmalıyız.

Ayrıca Kürkçü”nün  konuşmasını yaparken,bana göre hem heyecan,hem de moral katan derin birikimli  ifade inancı oldukça etkileyici olmuştur..Dinleyicilerin sorulacakları her konuyu önceden iyi tespit ederek geniş biçimde açıklamalarda bulunması samimiyet mesajı niteliğindedir.

Hasip Yiğitoğlu, Denge Gazetesi