‘Çok ölüm değil, daha çok yaşam için çalışmalıyız’

Ertuğrul Kürkçü, çatışmalarda yaşanan kayıplara dikkat çekerek, “Ölümden kaçınmanın yolu savaştan kaçınmaktır” dedi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Örgütü’nün 30 Ekim’de yapacağı kongre için Mersin’e gelen BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü Dicle Haber Ajansı’na konuştu.

Kürkçü, savaşın olduğu her yerde ölümlerin de yaşandığını belirterek, ölümden kaçınmanın en doğru yolunun savaştan kaçınma olduğunu ifade etti. AKP’nin emrinde olan ordu ve emniyetin bir hayale kapıldığını belirten Kürkçü, “Kürt halkının talepleri var ve bu taleplerin gerçekleşmemesi nedeniyle ortaya çıkan bir isyan var. Çok sert ve çok yönlü saldırı bir arada yapılırsa Kürt halkını sindirebilecekleri hayaline kapıldılar” dedi.

Artan operasyonlarla her gün insanların yaşamlarını yitirdiklerini kaydeden Kürkçü, “Bir ayrım yapmıyoruz, Asker ve isyan etmiş, silahlanmış gençler hepsi bu ülkenin çocukları. Hiçbiri ölmeyi hak etmiyor” dedi.

‘Halklar bir kıyımla karşı karşıya’
Yanlış siyaset ve kötü muamelenin yol açtığı bir kırım yaşandığını aktaran Kürkçü, halkların kıyımla karşı karşıya olduğunu kaydetti. Bunların son bulması için daha çok asker değil daha çok siyaset gerektiğini belirten Kürkçü, yeni anayasa tartışmalarının Kürt halkının gönül bağladığı bir ümit olduğunu ifade etti. Kürkçü, şöyle dedi: “İşte kötü olan da bu. Bu savaş ve ölümlerin yol açtığı ümitsizlik hali içerisinde pek çok insan artık siyasetin hiçbir işe yaramadığını hatta birlikte yaşamanın da olanaksız olduğunu düşünebilir. En büyük tehlikenin bu olduğunu düşünüyorum.” Kürkçü, Türkiye’de yaşayan bütün halkları ve hem de özellikle hakları için ayağa kalkmış Kürt halkının kardeşlik ve ortak yaşam mücadelesinde azim göstermeye çağırdıklarını dile getirdi.

‘Çok ölüm değil, daha çok yaşam için çalışmalıyız’
Hiçbir koşulun bu birlik ve beraberlik mücadelesini engellemeye yetmeyeceğini belirten Kürkçü, “Çok ölüm değil, daha çok yaşam için çalışmalıyız” dedi. Kürt halkının askeri yöntemlerle yenileceğine inanmadığına dikkat çeken Kürkçü, şöyle devam etti: “Bundan önceki isyanların askeri yolla bastırılmış olması siyasi iradeden mahrum kalmış halkın öfkesi ve ateşiyle süren bir davranış biçimi olmasıyla ilgiliydi. Ancak neredeyse 30 yılı bulan bu mücadele içerisinde Kürt halkının bütün kesimleri hatta hükümetin tesirinde, nüfuzundaki tüm insanlar bile Kürt halkına şiddetle muamele edilmesini reva görmüyorlar ve buna boğun eğmiyorlar.” Hükümetin bu gerçeği anlaması gerektiğini dile getiren Kürkçü, “Bunun için büyük bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var” diye konuştu. Kürkçü, halkları ve hakları savunmaya devam edeceklerini ifade etti.