Şimdi Afrin’e Kimleri Yerleştirmeyi Planlıyorsunuz?

TBMM Genel Kurulu’nda HDP grubu adına yaptığı konuşma sonrasında AKP Grup Başkan Vekili Naci Bostancı’nın   sataşması üzerine söz alan Kürkçü:  ” ‘İnşallah Afrin de halledildiği zaman ülkemizdeki mülteciler Afrin’e dönecekler.’ sözünü Cumhurbaşkanınız söylüyor. Şimdi, Afrin’e kimleri yerleştirmeyi planlıyorsunuz eğer hiç kimse gitmemişse? Tersine Afrin, Suriye’nin başka yerlerinde evlerinden olmuş, göç etmek zorunda kalmış olanların sığındıkları müreffeh bir ilçe, bir kasabaydı. Nüfusu 200 binden şimdi belki 400 bin, 500 bine kadar çıktı. Şimdi, buraya mı yerleştirilecek? ” dedi.

HDP GRUBU ADINA ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) –Sayın Başkan ve Sayın Bostancı, ben aklımdan bir şey uydurmuyorum. Bir yorumda da bulunmuyorum. Bakın, Cumhurbaşkanınız diyor ki: “Afrin’i Münbiç takip edecek. Irak sınırına kadar bölge terörden temizlenecek. Münbiç’i gerçek sahiplerine bırakacağız. Münbiç yüzde 95’le Araplarındır, orada Kürt yoktur. Hesap başkadır. İnşallah Afrin de halledildiği zaman ülkemizdeki mülteciler Afrin’e dönecekler.” Afrin’den Türkiye’ye kim göç etti? Hiç kimse. Afrin, bütün bu savaş boyunca savaştan asude kalmış hemen hemen tek bölgeydi Suriye’de. Şimdi, Afrin’e kimleri yerleştirmeyi planlıyorsunuz eğer hiç kimse gitmemişse? Tersine Afrin, Suriye’nin başka yerlerinde evlerinden olmuş, göç etmek zorunda kalmış olanların sığındıkları müreffeh bir ilçe, bir kasabaydı. Nüfusu 200 binden şimdi belki 400 bin, 500 bine kadar çıktı. Şimdi, buraya mı yerleştirilecek? Böyle bir nüfus politikası izlediğini ben söylemiyorum Cumhurbaşkanınız söylüyor. O yüzden, bu savaşın “meşru” gerekçesi Kobani’de ya da başka yerlerde olanlar değil, orada bir şey olmuyor. Bu savaşın “meşru gerekçesi” Afrin’de bir şey olduğu. Ne oluyor Afrin’de? Dayandığınız bütün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları DAEŞ’e ilişkin. Afrin de DAEŞ’in olmadığı tek bölge Suriye’de, giremediği, hiç doğamadığı bir yer. Burada bu kararlara dayanarak ne arıyoruz? O yüzden, bize niyet yüklemeyin. Bunların hepsi oldu.

Bu “Özgür Suriye Ordusu” denilen haydut topluluğunun herhangi bir meşruiyeti yoktur, uluslararası toplum tarafından da artık tanınmamaktadır. Her ülkenin kendi Özgür Suriye Ordusu vardır. Türkiye de kendisine bir tane kurmuştur. (HDP sıralarından alkışlar)

NACİ BOSTANCI’nın sataşmaya konu olan sözü:

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Suriye acı ve trajik sahnelerle dolu bir iç savaş yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Bu tür olaylarda kamuoyunu maniple etmek için savaşın kirli yüzüne ilişkin çok çeşitli propaganda araçları kullanılır. Bunları burada doğru bulmuyoruz. Aynı propaganda üslubuyla burada birtakım fotoğrafların gösterilmesi doğru bir yaklaşım değil.

Önemli olan şu: ÖSO bir muhalefet örgütü. Suriye’nin iç savaş şartlarında teşekkül etmiş bir örgüt, uluslararası meşruiyeti olan bir örgüt, görüşmelere katılan bir örgüt. Türkiye, bu çerçevede onunla beraber Suriye’nin birliğini esas alan bir politikayı sürdürüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde Suriye’nin nüfusunu değiştirme şeklinde bir niyet arayan Ertuğrul Bey, Suriye nüfusunun gerçekte, niyetin ötesinde nasıl değiştiğine kör kalıyor. Türkiye’de 3,5 milyon Suriyeli var, Ürdün’de milyonlarca Suriyeli var. Suriyelilerin oralardan nasıl kaçtıkları ortada. PYD denilen örgütün ele geçirdiği yerlerde nasıl bir nüfus politikası takip ettiği, Arap köylerini nasıl yağma ve talan ettiği, Kürt köylerinde kendilerine itaat etmeyenler üzerinde nasıl tahakküm kurduğu ortada. Dolayısıyla burada Türkiye Cumhuriyeti’ne bir niyet olarak atıf yapılan husus Suriye’de fiilen yaşanıyor ve aktörleri ortada.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Türkiye’nin yürüttüğü, bu haksız ve Suriye halkının reddettiği savaşta Suriye’nin birliğini sağlayacak bir politikadır.

Teşekkürler.