Kürkçü, Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın cezaevi koşullarını ve uygulanan hak ihlallerini sordu.
Gazeteci Ahmet Şık, 28 Aralık 2016’da gözaltına alınarak tutuklanmıştır. Halen Silivri 9 no’lu cezaevinde tutulmaktadır. Ailesinin ve avukatlarının yaptığı açıklamalara göre: Tutuklandığı günden beri tecritte kalmaktadır. Mevzuata göre sadece disiplin suçları için uygulanabilecek mektup alma ve gönderme yasağı disiplin suçu olmamasına rağmen kendisine uygulanmaktadır. Haftada bir saat birinci derece yakınları ile görüş yapabilmekte, açık görüş yapmasına ise iki ayda bir defa yine birinci derece yakınları için izin verilmektedir. Temiz kıyafet almasına iki haftada bir izin verilmekte, iki haftada bir on dakikalığına birinci derece yakınlarından üç tanesinin bildirdiği telefon numaralarından sadece bir tanesini arayabilmektedir.
Tutuklu bulunduğu 10 ayın 8 ayında cezaevinin belirlediği gün ve saatte en fazla üç avukat olmak üzere kendisine avukat kısıtı getirilmiş, avukat görüşü sırasında video kaydı alınmakta ve herhangi bir evrak alışverişi olmamasını sağlamak üzere bir cezaevi personeli eşliğinde sadece bir saatlik avukat görüşü hakkından yararlandırılmaktadır.
Başka bir davadan yargılanmakta olan gazeteci Deniz Yücel de Ahmet Şık da cezaevinde birlikte kalmak istediklerini bildiren birer dilekçe vermelerine rağmen her ikisinin de bu talepleri karşılanmadığı gibi dilekçelerine cevap bile verilmemiştir.
Bakanlığınıza bağlı birçok ceza ve infaz kurumunda farklı uygulamalar hayata geçirilmekte, tamamen cezaevi yönetiminin tasarrufunda birçok tutuklu ve hükümlü kanuni haklarından yararlandırılmamaktadır. İnsan hakları örgütlerinin açıklamalarında kitap yasakları, iletişim yasakları, görüşçü sayısı ve görüş zamanının kısıtlanması, hastane ve mahkeme sevkleri sırasında çıplak arama dayatmaları, hasta tutuklu ve hükümlülerin sağlık ihtiyaçlarının karşılanmaması ve salıverilmelerine ilişkin başvuruların reddedilmesi gibi sorunların cezaevlerinde rutin uygulamalar haline geldiği anlaşılmaktadır.
Cezaevinde sıkça dile getirilen hak ihlallerinden en önemlisinin tecrit olduğu uluslararası ve ulusal hak örgütleri tarafından defalarca dile getirilmiştir.
Bu gerekçeyle;
1. Cezaevi mevzuatına göre ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslar ve cezaevinde en ağır disiplin cezası olanlara (Bu ceza için firar girişiminde bulunması, yangın çıkarması, diğer mahpusları yaralaması ya da öldürmesi gibi fiilleri gerçekleştirmesi söz konusu olmalı) hücre cezası veya tecrit uygulanabilir. Ahmet Şık bu koşulların hiçbirini taşımadığına göre kendisine tecrit uygulanmasının sebebi nedir?
2. İletişim hakkı sadece disiplin cezası alan mahpuslar açısından kısıtlanabilir veya cezaevi mektup komisyonu bu hakkı kısıtlayabilir, buna karşı da yargı yolu açıktır. Ahmet Şık’a uygulanan mektup yasağı hangi mevzuata dayanmaktadır? Hangi nedenle mektup alması veya göndermesi engellenmektedir?
3. Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’e göre cezaevindeki tutuklu ve hükümlüleri birinci ve ikinci derece yakınları ile sıhri hısımları ayrıca kendileri tarafından cezaevi yönetimine bildirilen üç kişi ziyaret edebilir. Bu yönetmelik neden Ahmet Şık için uygulanmamaktadır? Görüşçü haklarının kısıtlanmasının sebebi nedir?
4. Hükümlü ve tutuklulara tanınan ayda bir gün açık görüş yapabilme hakkı Silivri cezaevinde neden iki ayda bir kez olarak uygulanmaktadır. İkinci derece akrabaların ve üç görüşçünün de bu açık görüşe katılımının engellenmesinin sebebi nedir?
5. Cezaevlerindeki kişilerin kıyafet alışverişiyle ilgili uygulama açık görüş günleri hariç haftada bir gün iken Silivri cezaevinde bu sürenin iki haftada bir uygulanmasının sebebi nedir?
6. Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevlerinde Hükümlü ve Tutukluların Dışarıdaki Yakınlarıyla Telefonla Görüşmeleri Hakkında Yönetmelik’e göre: “Tutuklu ve hükümlüler birinci, ikinci derece yakınları ve sıhri hısımları ile haftada bir gün görüşme hakkına sahip”ken Silivri Cezaevinde bunun iki haftada bir uygulanması ve yalnızca birinci derece yakınlarla sınırlandırılmasının sebebi nedir?
7. Savunma hakkının açık ihlallerinden biri olan tutuklunun avukat sayısının üç ile sınırlanması hangi yönetmeliğe dayanmaktadır? Bilindiği gibi her vatandaş istediği kadar avukatla vekalet ilişkisi kurabilir. Silivri Cezaevi’nde bunun sayıyla sınırlanmasının sebebi nedir?
8. Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’e göre: “Tutuklu, vekaletname aranmaksızın müdafi ile her zaman açık görüş usulüne tabi olarak görüşür.” kuralına rağmen bu görüşmenin Silivri Cezaevi’nde bu uygulamanın cezaevi inisiyatifine bırakılması ve bir saat ile sınırlandırılmasının sebebi nedir?
9. Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’e göre: “Tutuklu, vekaletname aranmaksızın müdafi ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duymayacağı, ancak; görüşmenin görevlilerce izlenebileceği bir ortamda, açık görüş usulüne tabi olarak görüşür. Bu kişilerin müdafi ile yazışmaları denetime tabi tutulmaz” kuralına rağmen Silivri Cezaevi’nde cezaevi personelinin avukat görüşü sırasında avukatla müvekkil arasındaki konuşmaları duyacak şekilde bulunmasının sebebi nedir? Görüşmelerin video kaydına alınması ve cezaevi personelinin görüşmede bulunması bir yandan savunma hakkının ihlali iken diğer yandan avukatla müvekkil arasında sır saklama yükümlülüğüne de aykırıdır. Silivri Cezaevi’ndeki bu uygulamamanın sebebi nedir?
10. Cumhuriyet savcılığının istemi ve infaz hâkimliğinin kararı olmaksızın avukatla müvekkili arasında gerçekleşen savunmaya ilişkin evrak alışverişi engellenemez. Bu uygulama açıkken Silivri Cezaevi’ndeki engellemenin sebebi nedir?
11. Deniz Yücel ve Ahmet Şık’ın birlikte kalmak istemeleri üzerine verdikleri dilekçeler işleme konulmuş mudur? Cezaevi idaresi bu dilekçelere neden cevap vermemiştir?
12. Bakanlığınız tutukevlerinde aynı uygulamaya muhatap olan Ahmet Şık dışında tutuklu var mıdır? Varsa bunların sayısı kaçtır ve hangi suçlardan tutukludurlar?
13. Bilindiği gibi yukarıdaki hak ihlalleri her cezaevinde farklı uygulanmaktadır ve genel olarak da bu ihlaller için OHAL gerekçe gösterilmektedir. OHAL sonrasında cezaevlerine yukarıdaki kısıtlamaları içeren bir yönetmelik gönderilmiş midir? Gönderilmişse bu yönetmeliğin içeriği nedir? Gönderilmemişse Bakanlığınız bu uygulamaları hayata geçiren personel hakkında bir soruşturma yapmakta mıdır? Yapmıyorsa neden yapmamaktadır?
14. OHAL sonrasında cezaevinde hak ihlalleriyle ilgili Bakanlığınıza yapılan kaç adet başvuru vardır? Bunların kaç tanesi işleme konulmuştur? Kaç olay, kaç cezaevi personeli için idari/adli soruşturma açılmıştır? Bu cezaevi personellerinden ceza alan kişi sayısı kaçtır? Aldıkları cezanın içeriği nedir?
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.