Kürkçü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde taşeron işçilerin kadroya geçişlerini engelleyen, emniyet tarafından yapılan “güvenlik soruşturmaları” nı sordu.
Hükümetinizce yayınlanan 696 sayılı KHK uyarınca yapılan kadro düzenlemeleri çerçevesinde taşeron işçilikten, sürekli işçi statüsüne geçişler sırasında KHK’de yer almayan öznel ve keyfi uygulamaların giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Meslek kuruluşları, sosyal haklar konusunda uzman kuruluşlar ve sendikaların açıkladığı verilere göre bu uygulamalar birçok çalışanın geri dönülmez bir biçimde işlerini kaybetmelerine yol açmaktadır.
İzmir’de süregiden uygulamalar konusunda Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) temsilcilerinin yaptığı açıklamalara göre belediyelerde taşeron olarak çalışan, emekli olan, emekliliği hak eden ve eski hükümlü işçilerin iş akdi askıya alınmıştır. Uygulamaların sonucunda İzmir’de yaklaşık 2 bin 500 işçi bir anda işsiz kalmıştır ve uygulamaların aynı şekilde devamı halinde ülke genelinde 200 bin kişi geri dönüşsüz bir şekilde işsiz bırakılabilecektir.
Ege Üniversitesi Rektörlüğü, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı bünyesinde çalışan 554, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde çalışan 531 ve Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü bünyesinde çalışan 1870 işçinin kadroya geçeceğini açıklamıştır. Ancak yayınlanan listede KHK’deki hükümlülük ve emeklilik engelline takılmayan ve yapılan sınavda da başarılı olan 400’e yakın işçinin yer almadığının görülmesi üzerine Üniversite yönetimi ile görüşen işçi temsilcilerine gerekçe olarak, İzmir Valiliğinden gelen güvenlik soruşturması sonuçları ileri sürülmüş, bu gerekçelerin içeriği de ‘gizlilik’ sebebiyle işçilere açıklanmamıştır.
Benzer bir uygulama da Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan en az 10 işçinin kadroya geçiş sürecinde yaşanmıştır. Güvenlik arşivi soruşturma sonuçları gerekçe gösterilerek tazminatsız işten çıkarılan işçiler kalıcı işsizlikle yüz yüze bırakılmıştır.
Bu örneklerin de gösterdiği gibi, 676 sayılı KHK ile devlet memurluğuna giriş için yeniden getirilen güvenlik soruşturması uygulaması hukuksal gerekçelere dayanmayan keyfi bir süreç olarak işletilmektedir. Haklarında kesinleşmiş yargı kararı olmayan, adli sicili temiz kişiler polis ve istihbarat raporlarına göre sakıncalı bulunmakta ve atamaları yapılmamaktadır. Güvenlik soruşturması devlet memurluğuna atama için getirilmiş bir koşuldur. 657 sayılı kanunun 4-D maddesi kapsamındaki kamu işçileri devlet memuru değildir ve 657 sayılı kanun kamu işçilerine uygulanamaz. Kaldı ki, devlet memurlarının bu uygulamalara yasal itiraz yolları açıktır ve güvence altındadır. Dolayısıyla 676 sayılı KHK kapsamında getirilen güvenlik soruşturması ve arşiv taraması koşulu kadroya alınacak taşeron işçiler için geçerli değildir.
Bu Gerekçeyle;
1.696 sayılı KHK uygulamaya girdiğinden bugüne kadar kaç taşeron işçi kadro hakkı kazanmıştır? Kaç işçi kadro dışı bırakılmıştır? Kaç işçi bu KHK kapsamı dışında tutularak taşeron olarak çalışmaya devam etmektedir?
2.Yukarıda sözü edilen “güvenlik soruşturması”nın kapsamı nedir? Bu kapsamın belirlenmesinde Bakanlığınızın kriterleri ve söz hakkı nelerdir? Bu soruşturma İçişleri Bakanlığı tarafından mı yürütülmektedir? Milli İstihbarat Teşkilatı veya Kamu Güvenliği Müsteşarlığı bu soruşturmalarda görev almakta mıdır?
3. Hakkında yargı kararı veya kesinleşmiş ceza bulunmayan kişilerin “güvenlik soruşturması” kapsamında değerlendirilerek fişleme yapılması hangi mevzuata dayanmaktadır? Devlet memurluğu için getirilen bu uygulamanın 4-D kapsamındaki işçilere uygulanması hangi yasaya dayanmaktadır?
4. Bilindiği gibi kadroya alınmayan işçiler kalıcı olarak işsizliğe mahkum edilmektedir. Anayasanın 49. Maddesine göre: Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Söz konusu uygulama bu madde ile çelişmekte midir?
5. Söz konusu uygulama Anayasa’nın eşitlik ilkesi ile de çelişmemekte midir?
6.Bakanlığınız kadroya alınmayan işçiler ile ilgili bir çalışma yürütmekte midir? Yürütmekte ise bu çalışmanın içeriği nedir? Böyle bir çalışma yürütülmemekte ise kalıcı olarak işsizleşen bu işçilerin temel haklarından mahrum bırakılmaları karşısında Bakanlığınız hangi önlemleri alacaktır?
7.Kadroya alınan işçilerin sendika üyelikleri, kamu toplu sözleşme kapsamında olmaları ve grev hakları konusunda diğer işçilerden farklı, istisnai, sınırlandırıcı düzenlemeleri kaldırmak amacıyla Bakanlığınızın yürüttüğü bir çalışma var mıdır? Var ise içeriği nedir? Yok ise neden?
8.Kadroya alınan kamu işçilerinin geçmiş kayıplarının karşılanması, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin hakları taşeron şirketlerde çalışmaya başladıkları süreden itibaren geçerli olması amacıyla Bakanlığınızın yürüttüğü bir çalışma var mıdır? Var ise içeriği nedir? Yok ise neden?
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.