HDP İzmir milletvekili adayı Kürkçü, 2011’de Mersin’de her seçmenin elini sıkıp gözünün içine bakarak yaptığı seçim kampanyasını İzmir’de de sürdüreceğini söyledi. Kürkçü Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’a verilen oyun üstüne tüm ülkede 500 bin oy daha eklenirse 30 koltuğun geri alınacağını söyledi.
Bu seçime bağımsız adaylarla değil sarı, mor, yeşil renkleri, genel başkanının klibinde bağlama çaldığı “Biz’ler meclise” adlı seçim şarkısı, yeşil ağaçlı parti amblemi ile girecek olan HDP’nin Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İzmir 1’inci bölge 1’inci sıradan milletvekili adayı oldu. İzmir adaylığının partinin ortak görüşüyle gerçekleştiğini söyleyen Kürkçü, “İzmir hala güzel bir şehir ama arkanızı şehre dönerseniz güzel. Önünüzü döndüğünüz zaman güzel bir şey görmeniz zor. Ankara, İstanbul da böyle. Büyükşehirlere yığılmaya yol açan sebepleri ortadan kaldırmadan kentsel siyaset izlemek imkansız” dedi. Tarım ihya edilmeden kentin hiçbir sorununun çözülemeyeceğini savunarak, “Avuç içi kadar yere 4 milyon nüfusu yerleştirdiğiniz zaman buranın bir cehennem olmaması düşünülemez” diyen Kürkçü, 2011 genel seçimlerinde Mersin’de aldığı yüzde 9.8’lik oydan fazlasını alabilmek için aynı yöntemle çalışacak. Kürkçü, “Her gün işyerlerini, fabrikaları, köyleri, tarlaları ziyaret edeceğiz. Herkesin elini sıkmaya, gözünün içine bakmaya çalışacağız. Bundan daha etkili bir şey yok. İnsanlar bakıyor ‘dediğini yapabilir mi hakikaten öyle biri mi’ diye tartıyor. Bunun için yüz yüze iletişim çok önemli. Sadece İzmir’de değil Aydın ve Manisa’da da çalışacağım” dedi.
Hedef kadınlar ve gençler
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’a verilen oyun üstüne 500 bin oy daha eklenirse AK Parti’nin bugünkü mevcut 30 koltuğuna HDP’nin oturacağını ifade eden Kürkçü, herkesin oyuna talip olduklarını, ancak en çok ilk kez oy kullanacak genç seçmenden ve kadınlardan oy beklediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Kadın adaylarımız yüzde 48. 35 yaş altı adaylarımız yüzde 60. Gençler ve kadınlarla iletişim bizim için çok önemli. Sadece demografi değil bizi sosyal farklar da ilgilendiriyor. Yoksulların ezilenlerin emeklilerin de bizi anlamalarını isteriz. Bu seçimde herkesten destek istiyoruz AKP iktidarında büyük bir hayal kırıklığı yaşayan yoksul insanların şimdi bizi daha çok dinleyeceklerini ümit ediyoruz. Özellikle göçle geldikleri kentte himaye arayışı içinde AKP’ye yönelmiş ancak Kobani direnişi sırasında AKP’nin gerçek yüzünü görünce hüsrana uğrayan seçmen bize gelmeli. CHP’nin muhalefetini nispeten ‘seçkinci’ bulan, bu muhalefetin temel meselelere temel ezilmişlik ilişkilerine deva olmadığını düşünenler, CHP’nin sağa açılarak merkeze ulaşma stratejisinden hayal kırıklığına uğrayanlar aslında sağa gitmeden sola gidebilecek adresin HDP olduğunu görecekler.”
Despotluk
Kürkçü, bu seçimde başkanlık sistemi ile parlamenter rejimin oylanacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Bu seçimde halk, Tayyip Erdoğan’ın despotik başkanlık rejimi ya da düzeltilebilecek tüm kusurların halk iradesiyle yapılacağı parlamenter rejim arasında tercihte bulunacak. Tayyip Erdoğan’ın başınızda ebediyen size her gün hakaret eden bir despot olarak kalmasını istemiyorsanız HDP’yi meclise sokmanız yeterli. Yolsuzluktan sorumlu olanların cezalandırılması konusunda dört bakandan başlayarak onların yeniden yargılanmasının yolunu açmak isteriz. Yüce Divan’a gönderilmeme kararı hükümetin yönlendirici çabaları sonucu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı ve bakanların taraf olduğu bir yolsuzluğu, AKP vekillerine dayanarak yok saydılar ama bu kamu vicdanında asla ve asla bağışlanmadı. 10 yurttaştan 9’u ‘hırsız’ dendiği zaman kimden söz ettiğimizi anlıyorsa eğer o zaman bu hırsızların cezalandırılmadığı bir siyasi yönetimle bizim bir alışverişimiz olmaz. Ancak biz sadece bunun etrafında dönen bir siyasi muhalefetin son derece kısır olduğunu da söyleriz.
İzmir Valisi Ağrı Valisinin peşinden gitmesin
İzmir’e kavgaya değil seçime geldiğini vurgulayan Kürkçü, örgütünü provokasyonlara karşı serinkanlı olmaları konusunda uyararak, İzmir Valisi Mustafa Toprak’a da “Sakın ola İzmir Valisi sakın ola Ağrı Valisi’nin peşinden gitmeyesin. Ben İzmir Valisi ile TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda iken cezaevleri ve karakolları teftiş için geldiğimde çalıştım. Bir de kendisinin Diyarbakır Valisi iken marifetlerini biliyorum. Gazına ve copuna maruz kalmış bir milletvekili yurttaşım. Kendisini yakından tanıyorum ve bundan istifade etmesini sağlayacağım” dedi.
Elif Demirci/DHA
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.