HDK Eşsözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, 2 Aralık Köleliğin Kaldırılması Uluslararası Günü’nde AKP hükümetini mezhepçi dış politikasıyla Suriye’de yol açmış olduğu felaketlerin sonuçlarıyla yüzleşmeye, IŞİD (DAİŞ) elinde köle pazarlarında alınıp satılan kadınların kurtarılması yükümlülüğünü üstlenmeye, kadın köle ticaretinin Türkiye’ye taşınmasına karşı harekete geçmeye çağırıyor.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Köleliğin Kaldırılması Uluslararası Günü’nde halklarımızı, insan hakları kuruluşlarını ve kamuoyunu dünyanın dört bir yanında yeni biçimler altında sürüp giden kölecilikle mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyor.
2 Aralık Köleliğin Kaldırılması Uluslararası Günü, BM Genel Kurulu’nun 317 (IV) sayılı kararıyla “İnsan Kaçakçılığının ve Başkalarının Fuhuşa Sürüklenmesinin Önlenmesi Sözleşmesinin” kabulünün yıldönümü. Köleliğe karşı yüzyıllar süren mücadelelere ve bu uluslararası sözleşmenin kabulünün üzerinden yarım yüzyıldan fazla bir süre geçmiş olmasına karşın kölecilik, insan kaçakçılığı, cinsel sömürü, çocukların en kötü koşullarda çalıştırılması, zorla evlendirme ve çocukların silahlı çatışmalarda zorla askere alınması biçiminde dünyanın dört bir yanında ve yaşadığımız bölgede süre gidiyor. Nijerya, Kamerun ve Çad’da İslami düzen kurma adına silahlı saldırılar yürüten Boko Haram 2014’ten bu yana 2 bin kadını kaçırdı. Kaçırılan kadınlar, din değiştirmeye, zorla evlendirilmeye ya da seks köleliğine zorlanıyor. IŞİD (DAİŞ) çetelerince Irak ve Suriye kentleri Tel Alfar, Baaj, Aseyba, Rabia, Şengal, Koço, Tıl Azêr’de ele geçirilen Ezidi, Süryani, Şii, Türkmen kadınlar başta Rakka olmak üzere Ambar, Musul, Tel Alfar, Aseyba gibi birçok yerde cariye pazarlarında alınıp satılmaya devam ediyor. Kölecilerden kurtulabilen kadınların verdikleri bilgiler, bu şekilde tecavüze uğrayanlar arasında 3 yaşında çocukların dahi bulunduğunu gösteriyor. Sünni Müslüman olmayan toplulukların yaşadığı yerlerde IŞİD (DAİŞ) tarafından “savaş ganimeti” olarak esir alınan kadınlar ve kız çocukları Suriye’den öteye Irak, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Afganistan ve Pakistan’a uzanan geniş bir bölgede birden çok kez alınıp satılıyor, zorla alıkonuluyorlar.
Türkiye basınında IŞİD (DAİŞ) elindeki 6 köle kadının Rakka’dan Urfa, Viranşehir’e getirilerek para karşılığı ailelerine geri verildiği, Gaziantep’teki IŞİD (DAİŞ) irtibat bürosunda bir yılda 250 Ezidi kadın ve çocuğu örgütten geri alan bir aracının, örgüte 2,5 milyon doları aşan para yolladığı haberleri yer alıyor. Çoğunluğu Êzidi, sayıları 4 ile 7 bin arasında olduğu tahmin edilen kadın ve çocuk bu pazarlarda dolaştırılarak alenen alınıp satılmaya devam ediyor. IŞİD (DAİŞ) tarafından resmen kabul edilen ve gerçekleştirmekle övünülen bu insanlık suçu BM çatışma bölgelerindeki cinsel şiddetle mücadele sorumlusu Zainab Hawa Bangura’nın Suriye ve Irak’ta yaptığı araştırmayla da doğrulandı ve BM tarafından bir raporla açıklandı. Ne var ki, kadınları ve kız çocuklarını en barbarca biçimler altında hedef alarak sürdürülegelen bu köle ticareti Türkiye’de ve diğer BM üyesi ülkelerde hakettiği tepkiyi görmüyor; gereken ciddiyet ve önemle ele alınmıyor.
HDK, insanlığın temel değerlerine saldıran, soykırımcı, kadın düşmanı IŞİD (DAİŞ) tarafından kaçırılan, köle pazarlarında alınıp satılan, daimi olarak tecavüze uğrayan kadın ve çocukların kurtarılması için uluslararası kuruluşlar, insan hakları ve kadın örgütleri nezdinde ortak mücadelelerde yer alacak ve ortak eylem gündemleri geliştirecektir.
HDK, 2 Aralık Köleliğin Kaldırılması Uluslararası Günü’nde AKP hükümetini mezhepçi dış politikasıyla Suriye’de yol açmış olduğu felaketlerin sonuçlarıyla yüzleşmeye, IŞİD (DAİŞ) elinde köle pazarlarında alınıp satılan kadınların kurtarılması yükümlülüğünü üstlenmeye ve dünya kamuoyunu BM sözleşmesine sahip çıkarak kadın ve kız çocuklarının cinsel kölelikten kurtarılması için harekete geçmeye çağırıyor.
Ezidi, Süryani, Şii, Türkmen kadın ve kız çocuklarının alınıp satıldığı köle pazarları var oldukça ve IŞİD (DAİŞ) tarafından alıkonulan son kadın kurtarılana kadar köleliğin kaldırıldığına dair uluslararası sözleşmenin gerçekten bir hükmü olup olmadığı kölecilik mağdurlarınca sorgulanmaya devam edecektir.
Halkların Demokratik Kongresi
Eşsözcüleri
Sebahat Tuncel & Ertuğrul Kürkçü
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.