Bu yolsuzluk operasyonu hangi nedenlerle başlamış olursa olsun, açığa çıkardığı kirli ilişkiler, siyasi ve bürokratik sonuçlar açısından herhangi bir engele takılmadan sürdürülmeli ve tamamlanmalıdır.
AKP’li bakanların oğullarını, koruma kurulları yöneticilerini, banka genel müdürlerini, büyük sermaye sahiplerini ve belediye başkanlarını hedef alan yolsuzluk operasyonunun Türkiye’nin çatısında sürüp giden bir siyasi hesaplaşma ortamında gerçekleşiyor olması AKP hükümetinin bir yolsuzluklar iktidarı olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Gözaltındakiler, altın kaçakçılığından ihaleye fesat karıştırmaya, hayali ihracattan vergi kaçakçılığına, yasadışı para transferinden kamu arazilerinin peşkeş çekilmesine, usulsüz imar değişikliklerinden rüşvete kadar pek çok yolsuzlukla suçlanırken hükümet operasyonu sürdüren emniyet müdürlerini görevden alarak yalnızca suçlananlarla arasındaki bağı itiraf etmiş oluyor.
Hükümetin bu suçlamalara açık bir yanıt vermek yerine kendini mağdur konumuna yerleştirmesi, bir “cemaat operasyonu”na maruz kalındığı savunması kabul edilemez. Bu savunma Türkiye’nin AKP iktidarında bir “muz cumhuriyeti” haline getirilmiş olduğunun da itirafıdır. Bakanların yakınlarının bir devlet içi hesaplaşmanın hedefi oldukları iddiaları gerçek olsa bile bu, AKP’nin kamu idaresini, maliyeyi, emniyeti, yargıyı kim ve ne olduğu meçhul (!) bir cemaatle paylaşmış olmasının kefaretidir. AKP ve Başbakan devleti tek adamın keyfine göre, gizli anlaşmalarla, gizli ortaklarla sürdürmeye kalkışmanın maliyetini ödemektedirler. Hükümetin yasaya rağmen, meclise sayıştay raporları olmaksızın, şeffaflık ve denetim ilkesi yerle bir edilerek sunduğu bütçeye bakmak bile yolsuzluğun gübreliğinin nerede yattığını görmeye yeter.
Bu yolsuzluk operasyonu hangi nedenlerle başlamış olursa olsun, açığa çıkardığı kirli ilişkiler, siyasi ve bürokratik sonuçlar açısından herhangi bir engele takılmadan sürdürülmeli ve tamamlanmalıdır. Yolsuzluklara karşı mücadele, temiz ve yeni bir siyaset açısından vazgeçilmezdir. HDP olarak atılan adımları da, atılmaktan imtina edilenleri de yakından izleyeceğiz.
Halkların Demokratik Partisi, kamu maliyesi ve yönetimindeki bütün yolsuzlukların ortaya çıkarılması için TBMM’yi bağımsız bir araştırma kurulu oluşturmaya, mevcut kamu denetim mekanizmalarının işletilmesi için harekete geçirmeye ve işleyen mekanizmalar önündeki engelleri kaldırmaya davet ediyor.
Halkların Demokratik Partisi, AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilen yolsuzlukların ortaya çıkarılması ve teşhiri için bütün dürüst kamu görevlilerini ve yurttaşları ellerindeki bilgileri HDP ile paylaşmaya çağırıyor.
HDP yerel ve merkezi yönetimde iktidara gelir gelmez bütün gizli sözleşme ve anlaşmaları açıklayacak, bütün rüşvet ve yolsuzluk ilişkilerini teşhir edecek ve sorumlularının adil bir yargılama ile mahkum edilmesi için çaba gösterecektir.
Sebahat Tuncel – Ertuğrul Kürkçü
HDP Eş Başkanları
18 Aralık 2013
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.