Tutsaklardan Kürkçü’ye destek mektubu

Cezaevlerinden Mersin bağımsız milletvekili adayı Etuğrul Kürkçü’ye destek mektupları geliyor.

mersinyasam.com yazarı Adil Okay’a, Hasan Gülbahar’dan gelen mektubu paylaşıyoruz…

“Sevgili Adil merhaba;Önce hoş geldin diyeyim. Döndüğünü bildirdiğin kartını geçenlerde aldım ve iyi olduğunu bilmek de sevindirdi. Böyle dışarılara açılmak hoş bir olay olsa gerek. Önceki gibi.Zorunlu anlayışlardan çok farklı oluyordur kuşkusuz bu tür gidişler. Zamanı ve mekânı belirleyen olmak özgür hissetmenin temellerinden biri nede olsa ve geriye döneceğini bilmek.

Arada bir uzak diyarlara açılmak insanı ruh ve bakış olarak da besleyen bir şeydir diye düşünüyorum. Özellikle senin gibi şair yazar biri için. Geçen her zaman kesifi değişimi içerip yansıtıyor.Tam içinde yer alınca bunu çok fazla hissetmek mümkün olmaz çoğu zaman.Ancak dışına çıkınca ya da uzaklaşıp sonra bakınca bunu daha net görme imkânı olur.Herhalde ben gibi uzun mahpuslar için bu fazlasıyla geçerli kanımca. Bende bu durum karşısında, uzak kaldığımız her şey adına da hayattan alacaklarımız için borç defteri çok kalın, bakalım ne kadarını tahsil edebileceğiz diyorum! Yirmili yaştan ellilere gelmişken arayı kapatmak ne mümkün!

Sergiyi Avrupa’ya da taşıdın ha! Valla iyi etmişin dostum. Ellerine kollarına ve yüreğine sağlık. İlgi yoğunluğu biraz olsun yorgunluğunu almıştır sanırım. Hapishaneler gerçeğine yabancı olmayan çok geniş bir kitle olsa da oralarda ilişkilenme ve yeni dönem hücre tecrit koşullarını fazlaca olumsuzluğuna odaklanmışlık sorunu da var kanımca. Yazım çizim türü ürünler bu algıyı olumlu yönde etkileme yanıyla önemli. İnsanlarla buluşturulunca tutsaklık yaşamında öyle üstesinden gelinemeyecek koşullar, sorunlar barındırmadığını görmeye de etkisi oluyordur mutlaka. Bu önemli bir nokta. Tabi kültür sanat anlayışının geliştirilmesi ve insanların hayata ve üretilenlere daha estetik değerlerle bakmasına katkısıyla da önemsenmeli bu tür ürünler ve kitlelerle buluşturulması diye de düşünüyorum.Geçen telefonda bacım mahallelerde taşındığını söylemişti. Demirtaş’ta da sergilendi mi? Sergileniyor mu acaba? Aklımda çay, çilek kalmış. Turne tiyatron da sergin de farklı şehirlere çıkıyor değil mi? Önceki sahneler mi yoksa yeni bir şey yazıp sahneye mi koydunuz?

Kışı burada tam geride bırakamasak da oralar baharı hissediyordur. Anam da yakında yaylaya çıkacağını söyledi. Tabi senin festival, fuar vb. etkinliklerde olmalarında çoğalacaktır. Bahar yaz seni sizi de fazlasıyla hareketli kılıyor. Seçim atmosferi ilgiyi de canlı ve yoğun kılar. Zaten toplumsal muhalefetin … Çok farklı emekçi kesimleri de sokağa çıkaran sorunların artışı, talepler nedeniyle iyice artıyor. Tam bir iktidar sistemden hoşnutsuzluk dalgası büyüyüp duruyor. Adamlar öylesine bildiğini okur bir pervasızlık içindekiler ki kendi elleriyle bu dalgayı besleyip duruyorlar. Geleneksel bir Kemalist iktidar kılığını epeyce bir genişletip iktidar merkezlerinde güç sahibi olunca İslamcı sermaye ve siyasi temsilleri, itiraz eden sınıf ve tabakaları ister ekonomik ister demokratik ya da siyasal sosyal taleplerle çıksınlar karşısına bir hışımla karşılamakta görmüyor. Gençlerin sınavlara hile karıştırılmasına karşı eylemlerine karşı tahammülsüzlük “bizde karşılarına beş on bin genç çıkartırız ama toplumda huzursuzluk istemiyoruz” lafına kadar varabiliyor. Faşizmin sokak muhalefetine karşı kendi milletlerini çıkarışını hatırlatıveriyor insana! Sivil itaatsizliklerin şimdilik resmi güvenlik güçleri hakkından geliyor nasıl olsa diye düşünüp Kürtleri uslandırmada durmak yok mesajını verip duruyorlar zaten veto olayının usluca kabullenilmeyip sokakların hareketliliğiyle boşa çıkarılması seçim sürecinde Kürt siyasal hareketini ve oluşturulan demokrasi bloğunu güçlendirici bir etkide yarattı. Mersin’de bu defa bir bağımsız adayı çıkaracaktır tahminimiz Ertuğrul Kürkçü’ye oylar ha diye şimdiden ev halkına propaganda yapıyorum bende o değil, yaşlı bir dayım var, o da tutup ulusalcılara adayı oldu dediler. Resmen hiçbir şansı yok olduğu gibi evdekilerinde oylarını bölecek adam. Bakalım ne olacak? Geçen hafta bacım Nükleer karşıtı zincir eyleminde olduğunuzu söyleyince ve selamınızı alınca memnun oldum. Akşam bol zapping yaparak tanıdık yüzler aradım TV haberlerinde. Katılımı geniş bir eylem olması güzel. Fukiyama’dan sonra hala nükleer santral tercihinde ısrarları baştakilerin insan yaşamına biçtiği değeri de ele veren, yansıtan bir tutum. Neyse ki Karadeniz’den Akdeniz’e geniş bir alanda ve genelde karşıt tutum olumlu bir noktada bu tip politikaları geçersiz kılmak ciddi bir toplumsal tepkinin oluşmasına bağlı CHP’nin itirazının nükleer politikasına değil ihale meselesi olması da tam bir garabet ve mitingce buna tepki gösterenlerin tavrı da bence olumluydu.

Nükleere kadar ülkemizin dört bir yanının doğa katliyle iyice yaşanmaz kılınmasının kabul edilir bir tarafı yok. Kapitalizmin kar hırsının sadece paralarını değil insanların canlarını da almakta engel tanımazlığını görmedikçe bu tip politikalara ikna olanların varlığı da kaçınılmazdır. Doğaya bakış insana bakıştır da. Sevgili Adil, az öncede Temel ve Sibel’lerden kart aldım. Sağ olsunlar, dostluklarını hissettirmekten hiç uzak kalmıyorlar. Onların senin gibi birçok etkinlikte olma çabalarını memnuniyetle izliyorum.

Burada mevsim değişikliğini daha yeni hissetmenin dışında özel bir arkadaşın 17’ler için basın açıklamalarından cezalı aramıza katılışıyla sayımızın 8’e çıkması söz konusu oldu. Yeni yüzler de yeni özelliklede dışarıya dönük sohbetler demek burada. Ortama farklı bir hava katıyor elbet. Genelde moralden yana sorunum yok. TV geçen hafta içinde basın ve TV.lerden Dersim’de birkaçı da tanıdığım beş kadın arkadaşımızın kaybını öğrenmek epey acıttı yüreğimi. Uzun yıllar mücadele içinde olan, birikimli yaşlardı. Ki biride Fatma Acar’mış Mersin’den olduğu belirtildi.En gençleri o,tanımıyorum.Daha cenazeleri alamamışlar.aileleri gitmiş.kayıplar hiç uzak olmadı ki bize. Gençler, çocuklar genç kadınlar…

Bazen yüreğimiz fazlasıyla taşımaz oluyor bu ağırlığı. Ancak buna yenilmek gibidir. Ondandır yine geleceğe,düşlerimize sarılıp yürümemiz. Geleceği kazanmak düşlerimizin yaşaması da olacaktır. Evet, dost, bir yanımız sizlerle sokaklarda diğer yanımız hep geleceği yaşamanın verdiği direnç ve moralle olmanın rahatlığı içersindeyiz. İçerisi dışarının günü birlik sorunlarından uzak oluşu getirişiyle bu rahatlıkta pay sahibi elbet. Özgür sohbetlerde buluşuncaya kadar hoşça kal,sevgiyle kucaklıyorum

Dost selamlarımla HASAN GÜLBAHAR”

http://www.mersinyasam.com/news/22901.html