Ertuğrul Kürkçü, tüm Mersin halkını, Blok bileşenleri tarafından 5 Haziran’da yapılacak olan ‘Barış ve Kardeşliğe Çağrı Mitingi’ne davet etti.
Ertuğrul Kürkçü, Mersin’de adaletsiz bir seçim yarışı olduğunu da ifade ederek, “AKP’nin Mersin adayı Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, devletin tüm imkanlarının istismarına dayalı bir seçim çalışması yürütüyor” dedi.
Mersin Milletvekili Adayı Ertuğrul Kürkçü, seçimlere 10 gün kalırken, bugüne kadar kampanyaya ilişkin yaptıkları çalışmaları basınla paylaşmak amacıyla Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın açıklaması düzenledi. Kürkçü’ye, BDP PM üyesi Mehmet Doymaz, İl Başkanı Cihan Yılmaz ve blok bileşeni siyasi partilerin temsilcileri de eşlik etti. Basının yoğun ilgi gösterdiği açıklamada Kürkçü, Blok Bileşenleri tarafından Mersin’de 5 Haziran 2001 Pazar günü saat 17.00’de Metropol Miting Alanı’nda yapılacak olan ‘Barış ve Kardeşlik Mitingi’ne tüm Mersin halkını davet etti.
Sözlerine, seçimin çok sert bir iklimde cereyan ettiğine dikkat çekerek devam eden ve Hopa’da 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayları hatırlatan Kürkçü, “Bu sertliğin başlıca sebebi olan AKP ve onun genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan’ın bütün seçim tablosunu, AKP iktidarını her ne pahasına olursa olsun korumak için kurmuş olduğunu, şiddetten medet umduğunu her şekilde görüyoruz. Şiddet daha çok Türkiye’nin Doğusunda, Güneydoğusunda ve büyük kentlerde kendisini icra ediyor. Polis gücü orantısız ve ölümle sonuçlanacak bir şiddet ölçüsünde kullanılıyor” dedi.
Erdoğan’ın, bloğa karşı başlattığı kaset şantajına da değinen Kürkçü, “Bunlardan olumsuz bir şekilde etkilenmeksizin işimize bakıyoruz. Doğrusu bunlar bize biraz sivrisinek vızıltısı gibi geliyor. Tabi skandalların başbakanın bilgisi dahilinde olması çok önemli bir karine teşkil ediyor. Bütün bunlar karşısında çok açık bir konum alıyoruz ve hesabını elbette soracağız. Hem siyasi hem de hukuki olarak hesap sorulması için gereken bütün işlemleri yapacağız” dedi.
‘Zafer Çağlayan seçim kampanyasını devletin imkanlarıyla yürütüyor’
Kürkçü, Mersin özneline de değinerek, kentte özellikle AKP adayı ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın devletin gücünü ve olanaklarını mümkün olan en geniş ölçüde istismarına dayalı bir seçim çalışması yürüttüğünün altını çizdi. Kürkçü, şöyle dedi: “Çağlayan’ın, çeşitli toplum kesitlerinde kendisine yöneltilen sorulara karşılık, zücaciyeci dükkanına girmiş bir fil gibi davranarak, hakaret, şiddet ve küçültücü söylemlerle muhataplarına karşılık veriyor. Bu dille Mersin’de bir barış iklimi kurulabileceğini düşünmek son derece güç.”
‘Hükümet, Mersin’in başına nükleer belası açmak istiyor’
Bakan Çağlayan’ın, Mersin’de kurulması planlanan nükleer enerji santralindeki ısrarına da dikkati çeken Kürkçü, “Mersin halkının yüzde 70’inin ‘hayır’ gerekçelerini görmezden geliyorlar. Almanya nükleer santrallerini kapatma kararını açıkladı ve bütün dünyada bu yayılarak gidiyor. Ama şimdi Mersin’in başına nükleer santral bela edilmeye çalışılıyor. Buna karşı itirazımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Kürkçü, Çağlayan’ın, Mersin’de yaşayan toplulukların ve Kürt halkının talep ve çıkarlarının sözcüsüymüş gibi davranmaya çalıştığına da işaret etti. Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim kampanyamıza karşı da hem bel altı vuruşlarla hem de söylenti ve iftiralarla dolu bir kampanya yürütüyor. İlk kez Türkiye’de bir bakan, bir adayın kökeninin ne olduğunu ve bu köken sorununun Mersin halkını temsili açısından sorun olacağını ima etmeye cüret ediyor. Türkiye’nin her yeri sizindir. Herkes herkesi temsil edebilir. Yeter ki bunun için gereken politikaya, programa ve örgütsel bağlara sahip olsun. O nedenle ben Zafer Çağlayan’ın hükümet destekli seçim kampanyasının bir nefret kampanyası biçiminde geliştiğini ve bundan da Mersin’in hiçbir yararı olmayacağını, ama en önce de kendisinin yararına olmayacağını kendisine hatırlatıyorum. AKP, eğer burada potansiyelinin gerisinde kalırsa, Başbakan’ı taklit etmeyi siyaset zanneden Zafer Çağlayan’ın çabalarının sonucu olacaktır.”
‘Fikri Sağlar, beyhude bir çaba içinde’
CHP’nin dışlamasına rağmen, kendisini halen bir CHP’li olarak gören Fikri Sağlar’ın ‘Kürkçü’nün seçilemeyeceği’ yönündeki demeçlerine de yanıt veren Kürkçü, “CHP adına fahri olarak, gayri resmi olarak, içine alınmadığı dışına itildiği ve CHP’nin avukatlığını yapan Fikri Sağlar’ın, medyaya verdiği demeçlerde Kürt seçmenin bizi desteklemediği ve bu yüzden seçim kampanyasının beyhude olduğu yönündeki yaklaşımları da şiddetle kınıyorum. Hiçbir gerçeğe, araştırmaya, bilimsel öngörüye dayanmayan söylemler aslında şu manaya geliyor: hem Zafer Çağlayan’ın AKP’si, hem Fikri Sağlar’ın CHP’si, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku karşısında kaybetmek üzeredirler. Bunun paniği içindedirler. Bu nedenle yalan söylemekte, yanlış enformasyonla seçmeni yanıltma çabası içerisindedirler. Ulusal ve yerel medyayı buna alet etmeye çalışmaktadırlar” ifadelerini kullandı.
‘Erdoğan’ın kente gelişi öncesi baskılarla karşılaştık, baskılar devam ediyor’
Ertuğrul Kürkçü, seçim güvenliği meselesine de dikkat çekti, özellikle Tayyip Erdoğan’ın Mersin’e gelmesi arifesinde çok aşırı bir baskıyla karşı karşıya kaldıklarını anlattı. Kürkçü, “Seçim bürolarımızın önü, emniyete bağlı olduklarını ima eden görevlilerce gece-gündüz kontrol altında tutuluyor. Arkadaşlarımızın girip çıkmaları, taşıdıkları materyaller sürekli gözaltında tutuluyor. Son üç günde 9 arkadaşımız seçim için afişleme ve pullama yaparken gözaltına alındılar. Nezarette bulundurulduktan sonra mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakıldılar. Seçim bürolarımız çok yerde saldırıya uğradı. Hiçbir koruma tedbiri görmedik. Yani gündüz gözlem altında tutuluyoruz, gece ise asıl gözlem altında tutulması gereken saldırganlar serbest dolaşıyorlar. Bizim partimiz dışında hiçbir partinin çalışanları, mensupları gözaltına alınmıyor, çalışmaları engellenmiyor.”
Kürkçü, Blok’un 5 Haziran’da düzenleyeceği mitinge tüm Mersinlileri davet ederek, “Buradan Kılıçdaroğlu ve Erdoğan gelip geçti. Mahşerin atlıları gelip geçtiler. Şimdi sıra barışın elçilerinde. Selahattin Demirtaş arkadaşımız ve Aydın Çubukçu’nun konuşmacı olduğu büyük mitingimiz olacak. Sadece seçmenlerimizi değil, tüm Mersinlileri mitingimize bekliyoruz” dedi. Kürkçü, Cumartesi ve Pazar günü, öğrencilerin sınavı olduğu için, onları rahatsız etmemek amacıyla seçim araçlarını çalıştırmayacak ve anons yaptırmayacaklarını kaydetti.
Barış ve Kardeşlik Mitingi’ne katılacak konuklar: Leyla Halid, Fatoş Güney, Gülten Kaya, Melek Göregenli, İlkay Demir, Kemal Bülbül, Celalettin Can, Erdoğan Aydın, Celal Beşiktepe, Yeşiller Partisi Ümit Şahin, Hakan Tahmaz, Arat Dink, M.Kemal Kaçaroğlu, Kenan Kalyon.
Konuk Sanatçılar: Rojda, Grup Nidal, Serap Yağız Ve Taner Öngür.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.