78’liler Girişimi, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda”12 Eylül darbesi, AKP iktidarı ve demokratik birlik muhalefeti” konulu sempozyum düzenledi. Sempozyum 78’liler Girişim Sözcüsü Hüseyin Gevher’in moderatörlüğünde yapılırken sempozyuma konuşmacı olarak ise BDP-Blok Milletvekilleri Ertuğrul Kükçü ile Demir Çelik’in yanı sıra EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ESP Temsilcisi Ziya Ulusoy ve yoğunluğundan dolayı gelemeyen ÖDP Genel Başkanı Alper Taş’ın yerine ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen katıldı. Sempozyuma Ankaralılar yoğun ilgi gösterirken, sempozyumun yapıldığı salon doldu.
Sempozyumun moderatörü Gevher’in 12 Eylül askeri darbesine ilişkin yaptığı kısa konuşmanın ardından EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan konuştu. Gürkan, 12 Eylül askeri darbesinin bir bütün olarak halkların mücadelesini onlarca yıl geriye götürdüğünü belirterek, 12 Eylül askeri darbesini 2 döneme ayırdı. Gürkan, 1. dönemin baskı ve sindirme dönemi olduğunun altını çizerken 2. dönemin ise istedikleri toplumu yaratma dönemi olduğunu kaydetti. 2. dönemin gerçekleşmesinde Özal iktidarının yaratıldığını kaydeden Gürkan, ANAP dönemi ile kamunun yeniden yapılandırıldığını, serbest piyasa ekonomisine geçildiğini böylece AKP’nin tabanının yaratıldığını kaydetti.
‘AKP 12 Eylül’ün çocuğudur’
12 Eylül askeri darbesi ve sonrasında gelen onun iktidarının AKP hükümetini o dönemde hazırladığını kaydeden Gürkan, “AKP 12 Eylül’ün çocuğudur. Türkiye’de 12 Eylül yaratıldı ve uluslararası güçlerce Türkiye kalkan rolünü oynadı. Özal döneminde Türkiye bu güçlerin mızrağı rolünü oynadı AKP döneminde ise Türkiye bu güçlerin sözcüsü rolünü oynuyor” dedi. Gürkan’ın ardından konuşan BDP-Blok Muş Milletvekili Demir Çelik ise, AKP’nin 12 Eylül dönemi uygulamalarını yaptığını belirterek, “AKP’ye bakıyorsunuz Kürt hareketini terörize etmeye çalışıyor. Yeri geldi TRT Şeş ile kafaları karıştırdı. Yeri geldi sosyalisteleri allak bullak etti. Bunu referandum sürecinde gördük” dedi. AKP’nin kendi yarattığı güçler ile yeni bir Türkiye yaratmaya çalıştığını ve bunun da kendi hegemonik gücü ekseninde olduğunu belirten Çelik, “Doğan toplum yaratılan ulus devletli sistem ile seyrinden çıkarıldı ve hiyerarşik bir toplum yaratıldı. Kapitalizm de buna uygun olarak kendini yeniledi. İşte artı görülmelidir. Toplumlar devlet olmadan kendini yönetme gücüne sahiptir. Devletsiz yeni bir dinamik örülmelidir. Bu anlamda toplum bizleri bekliyor” dedi.
’12 Eylül’ün nedeni devrimin kitleselleşmesidir’
Çelik’in ardından konuşan ESP Temsilcisi Ziya Ulusoy, 12 Eylül darbesinin çıkış nedenine dikkat çekerek, darbenin çıkışının devrim mücadelesinin kitleselleşmesi olduğunu vurguladı. Ulusoy, sol ve sosyalist hareketin 12 Eylül askeri darbesi öncesinde birleşme sağlayamadığının özeleştirisini vererek, “Birleşememe gücümüzü hafifletti. Bu gün için bundan ders çıkarmalıyız” dedi. Ulusoy, Türkiye sol hareketlerinin aksine Kürt hareketinin mücadeleden kopmadığını vurgulayarak, “Kürt hareketi bu günlere kadar kitlesel olarak gelebildi. Bizler Türkiye cephesinde bunu yapamadık. Ancak artı zaman Türk halkını da ayağa kaldırma zamanıdır” şeklinde konuştu. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen, 12 Eylül askeri darbesini yaşayanların yanı sıra yeni nesillerin de o dönemden ders çıkarması gerektiğini kaydetti.
‘Kürt hareketi ile saldırılara karşı kol kola olmalıyız’
İşleyen, demokratik hareketlerin birliğinin önemine vurgu yaparak, “AKP ve cemaat güçlerinin Kürt hareketine karşı gerçekleştirdiği saldırılara karış Kürt hareketi ile kol kola olmalıyız. Düşüncelerde bazı farklılıklar olabilir ancak bu bunun önünde engel değildir. Sokakta ortaklaşma zemini yakalanmalıdır. Ama sosyalist hareketlerin Kürt hareketi ile ortaklaşması sadece ilişki boyutunda kalmamalıdır. Bundan dolayı Kürt hareketinin mücadelesine batıdan daha fazla destek olunması için devrimci hareketler tabanlarını daha fazla güçlendirmelidirler” dedi.
Kürkçü: 12 Eylül askeri darbesi gerçekleşmeyen devrimin cezasıdır
İşleyen’in ardından konuşan BDP-Blok Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise 12 Eylül askeri darbesinin o dönem gerçekleştirilmeyen devrimin cezası olduğunu kaydetti. Kürkçü, Özal döneminin 12 Eylül askeri darbesinin oluşturduğu Türk-İslam modelini tüm dünyaya yaydığını ve AKP’nin kadrolarının da buradan çıktığını belirterek, “AKP artık cumhuriyetin kendisidir. Onla rakip değildir. Burjuvazi AKP ile ortaklaşa hesabını gördü. Ordu, polis, üniversite, bazı STK’lar ile AKP burjuva yelpazeli bir iktidarı temsil ediyor” dedi. AKP’yi ve burjuvazinin kurduğu yelpazeyi Türkiye’de sadece bir tek gücün tehdit ettiğine işaret eden Kürkçü, “Bu güç Kürt özgürlük hareketidir. Kürt özgürlük hareketi yoksul Kürtlere dayanmıştır. Bu hareket Türkiye devrimci hareketinin bağrından doğmuş ve şimdi Türkiye devrimci hareketine ortak devrim teklifi yapıyor. İşte burada kongre faaliyetleri büyük önem taşıyor” dedi. Çatı Partisi çalışmalarının önemine vurgu yapan Kürkçü, “Kongre hareketi AKP’ye karşıdan meydan okuyan bir çağrıdır. Bu yeni toplumsal muhalefeti yaratmanın zeminidir. Kürt özgürlük hareketine bu süreçte eşlik etmek 12 Eylül rejiminin öcünü almak bakımından önemli bir adımdır. Diktatörlere verilecek ceza bir devrimdir” dedi.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.