Kürkçü Çağlayan’ı Fena Terletti

Ertuğrul Kürkçü “biz bu nükleer santrali yaptırmayacağız” dedi.

Mersin Bağımsız milletvekili adayı Ertuğrul Kürkçü, devlet bakanı Zafer Çağlayan’ın katıldığı toplantıda bakana seslenerek “yüzüne karşı söylüyorum, Akkuyu santraline dair ileri sürdüğü gerekçelerin hiçbiri hakikati ifade etmemektedir. Bu nükleer santrali yaptırmayacağız” dedi.

Devlet Bakanı ve AKP Mersin milletvekili adayı Zafer Çağlayan ile Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku Mersin bağımsız milletvekili adayı Ertuğrul Kürkçü, Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MESİAD) düzenlediği bir etkinlikte karşı karşıya gelince ortaya ciddi bir nükleer santral tartışması çıktı.

Sayın Bakan Yüzüne Söylüyorum”

Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yildırım, TÜSİAD başkanı Ümit Boyner ve eski devlet bakanı Kürşat Tüzmen’in de katıldığı toplantıda konuşan Mersin bağımsız milletvekili Ertuğrul Kürkçü, devlet bakanı Zafer Çağlayan’a seslenerek “Sayın bakan burada, yüzüne karşı söylüyorum, bu Akkuyu santralinin Mersin’e, memlekete ve dünyaya faydaları bakımından ileri sürdüğü gerekçelerin tamamı bilim, ekoloji ve küresel iklim çalışmaları yapanlar tarafından yadsınmıştır ve hiçbir hakikati ifade etmemektedir” diye konuştu.

Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin sadece Mersin için değil tüm Türkiye için büyük problemler yaratacağını ifade eden Kürkçü, “Türkiye’nin gerçek ihtiyaçlarıyla alakası olmayacak bu girişime hükümetin bu eleştirileri dikkate alarak son vermesi gerektiğini” vurguladı.

Köprüyü Sattırmam, Santrali Yaptırmam”

“Biz Mersin’de nükleer karşıtı kampanyayı sürdüreceğiz” diyen Kürkçü, 1984 yılında Nejdet Calp’in merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal’la tartışırken söylediği “köprüyü sattırmam” sözünü hatırlatarak “biz de bu nükleer santrali yaptırmayacağız” dedi.

“Bütün gelişmiş ülkelerin nükleer santralleri devreden çıkarmak için çaba gösterdiklerini” belirten bağımsız aday Kürkçü, Almanya’nın da 2020’ye kadar bütün nükleer santralleri devreden çıkaracağını hatırlattı. Kürkçü konuşmasına şöyle devam etti: “Aslında bugünkü ilerleme ve kalkınma yöntemlerine bakıldığında ve dünyanın süreci içinde bir geleceği olduğunun şüpheli olduğu bir dönemde bu bakımdan en kusurlu enerji kaynağının mersine layık görülmesinin çok esaslı bir çelişki, bir çeşit oksimoron olduğunu söylemek isteriz.”

Çağlayan: Hariçten Gazel

Kürkçü’nün ardından söz alan devlet bakanı Zafer Çağlayan ise, şöyle konuştu:

“İnsanın birşeyler söyleyebilmesi için bu ülkede biraz sanayicilik yapması lazım. Yanında üç beş tane sigortalı işçi çalıştırıp onların sigortasını vermesi ve ödemesi lazım. Sadece elini değil belini taşın altına koyması lazım, iş piyasasından gelecek ki burada işadamlarının karşısında birşey söylesin. Hariçten gazel okumak kolay. Türkiye gerçekleri, enerjinin ne yolla nasıl alındığı, enerjinin Türkiye´nin kalkınmasında yeri nedir, bunları bilmek lazım. Bunları bilmek için bu yaştan sonra mektebe gitmekle olmaz.”

Kürkçü: Mersin Türkiye’ye Model Olabilir

Öte yandan Kürkçü, konuşmasında Mersin’de Kürt meselesi özelinde geliştirilebilecek bir çözümün tüm Türkiye’ye model olabileceğini vurguladı. Bağımsız aday Kürkçü şöyle konuştu:

“Mersin’i de bir uçtan bir uca kat ederek bir kriz dinamiği olmaya devam eden savaş, çatışma ve bunun hem sonucu hem sebebi olan etnik gerilimler bakımından Mersin eğer bu problemlerin çözümüne bir fırsat sunabilirse Türkiye için de mükemmel bir örnek olabilir. Burası her ne kadar Türkiye cumhuriyetinin bugünkü kurgusu itibariyle tek bir etnisiteden ibaretmiş gibi gösterilse de hakikatte biz buranın Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Hrıstiyanların, Müslümanların, Alevilerin, pek çok köken ve inancın bir arada yaşadığı bir ülke ve kent olduğunu biliyoruz. Ama bu inanç ve köken sahiplerinin aynı derecede mutlu olmadıklarını da biliyoruz.

Mersin dışlanmanın, ötekileştirmenin, ihmal edilmenin ve bütün bunların sonucu olarak yoksulluk ve yoksunluk halinde yaşayanların olmadığı bir kent haline getirilebilirse o zaman Türkiye için mükemmel bir örnek olabilir. Türkiye de buraya bakarak kendini yeniden düşünebilir. Bu kentte sürdürdüğümüz siyasi çalışmalar sırasında hepimizin gördüğü bunun için Mersin’de uygun bir zemin ve potansiyelin olduğu ama buna denk düşen merkezi bir politik idrakin olmadığıdır. Mersin kendi yerel gücüne dayanarak bu idrakin gerçekleşmesine yardımcı olabilir. Bu bakımdan kentte geniş bir görüş birliğinin olduğunu görmek çok iyi.”