Emek Demokrasi ve Barış Bloğu içerisinde yer alarak Mersin’de bağımsız aday Ertuğrul Kürkçü’yü destekleme kararı alan Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, başta Mersin adayı Kürkçü olmak üzere blok adaylarının barışın inşası için bir şans olduğunu söyledi. Bağımsız Mersin milletvekili adayı Ertuğrul Kürkçü’nün seçim çalışmalarına destek vermek için Mersin’e gelen Oluç, siyasi gelişmeler ve seçim sonrası oluşacak tablo hakkında görüşlerini gazetemizle paylaştı. Parti olarak blok içersinde yer almalarını, hem özgürlüklerin kullanımı, hem de solun güç birliği yapması olarak değerlendiren Oluç, Türkiye’deki kimlik ve emeğin hakkını alma sorununun birbirine paralel çözüleceğini vurguladı.
BDP’nin seçim beyannamesinde emek eksenli bir politika ortaya koymasının önemine değinen Oluç, “20. yüzyılın solculuk tanımlarına bakacak olursak mücadele ekmek ve kimlik tabanında yürütülmelidir. Başka türlüsü hem Türkiye gerçeğine uymayan bir durum olur. Çünkü Türkiye’de bir kimlik sorunu var. Bir yanda Kürtler, Aleviler, öteki tarafta kapitalizmin doğal sonucu olan ekmek ve yoksulluk. Biz sol kesimler bunu birlikte ele almazsak gözümüzü kapatmış oluruz. Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin Emek-Demokrasi ve Barış Bloğu Mersin Bağımsız Milletvekili Adayı Ertuğrul Kürkçü’yü desteklemesini hem özgürlükler anlamında hem de sol bakış açısıyla irdelemek lazım” diye konuştu.
‘Blok seçime yönelik değil’
Solda yaşanan bu ortak hareket etme kavramının yalnızca seçime yönelik olmadığına da dikkat çeken Saruhan Oluç, “Biz bloğa karar verirken önümüzdeki dönem politikalarını da gözeterek karar verdik. Yani bu seçim için oluşturulmuş bir blok değil. Biz bu bloğu oluştururken yeni oluşacak Anayasa’da özgürlük ve emek tabanında bir yapı oluşturulması için güç birliği kurmuş olacağız. Biz buna yalnızca seçim ittifakı olarak bakmıyoruz. Seçimden sonrasında da sol olarak nasıl adımlar atılabilir onu da hesaplayarak girdik bu işin içine. Elbette biçim ve içerik olarak konuşacağız. Bu birliktelik deneyimimizi de artıracak” dedi.
Son dönemde alışılmışın üzerinde gergin bir seçim atmosferi içersinde bulunulduğunu ifade eden Oluç, “İstanbul’da bloğun adaylarına yönelik çeşitli saldırılar başladı. Cam çerçeve derken hızını alamayan gruplar kurşun sıkmaya kadar götürdü işi. Sürekli bir taciz hali var ama bunun yukarının bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Yukarıda ki gerginlik toplumda karşılık buluyor. Böyle devam ederse sözün bittiği yere geleceğiz.
Çok kötü bir nefret dili gelişti siyasette. Hopa gibi masum bir olayı bile taşıdıkları noktaya bakın. Çok ağır laflar edildi. Ölmüş bir kişinin arkasından bu lafları ettirecek kin ve nefret olmamalı. Bu nefret dili değişmeli” diye konuştu.
‘Başbakan oy kaybettikçe ağzını bozuyor’
AKP’nin Doğu illerinde sürekli oy kaybı yaşadığını ve bunu da toplumda gerginlik yaratarak milliyetçi bir söylemle aşmaya çalıştığını vurgulayan Oluç, “Başbakan Doğu illerindeki oy kaybı nedeniyle BDP’yi kendisine hedef seçti. Ama yanılıyor. Henüz bu bloğun oluşmasının Türkiye için ne kadar büyük bir şans olduğunu kavrayamadı. Oysa tarihi bir fırsat yakaladık ve başbakan bu tavrını sürdürürse bu fırsat kaçacak. Elbette BDP doğruda yanlışta yapabilir. Ama var olması bizim için şanstır. Bu seçimden sonra blok adayları daha güçlü gelecek. Bu önemli bir fırsat. Kürt sorununu çözüm bulmak zorunda. Çözemeyen partiler tarih sayfasından tek tek silindiler. DYP, ANAP, DSP, SHP bakın hepsi bir şekilde Kürt sorununa ucundan dokundular çözüm üretemeyince de silinip gittiler. AKP’yi de benzer bir kader bekliyor. Ya bu kez bu sorun çözülecek yada sıkıntı devam edecek. 13 haziran’da nasıl bir adım atılacak hep birlikte göreceğiz. Başbakan 367 milletvekili alabilmek için bu seçimde milliyetçi tabana oynamaya başladı. Ama bunun yarattığı tehlikeyi görmüyor. Eski bir statükoyu yıkmak isterken kendisinin başında olduğu yeni bir statükoyu inşa ediyor. Oysa taleplere kulak verilmeli” dedi.
‘Kürkçü heyecan yarattı’
Ertuğrul Kürkçü ismi ile Mersin’de yaşanan dinamizmin Türk solunu da heyecanlandırdığını vurgulayan Oluç, “Mersin demokratları ve solcuları heyecanlandı. Kürkçü bu beklemediği oyları alacaktır. Bizim asıl çalışmamız seçimden sonrasına yönelik. 13 Haziran’da sonrası için yapılacakları tartışıp masaya koyacağız. Ama toplumsal muhalefetin birlikte hareketini gözlemek zorundayız. Birliktelik olursa başarıyı yakalayabiliriz. Farklı politik anlayışlar var ve tartışılmalı. BDP’nin Sol dayanışma ve emek eksenli bir parti olduğunu düşünüyorum. Politikaların emek eksenli olduğu seçim bildirgelerinde de görüldü” şeklinde konuştu.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.