Kürkçü, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland’a sordu: Nuriye ve Semih’in yaşamlarını kurtarmak için hükümete öneriniz nedir?

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin güz oturumunda söz alan Ertuğrul Kürkçü, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland’a OHAL nedeniyle çıkarılan KHK’lar yoluyla işlerinden atılan kamu emekçilerini ve açlık grevinin 216. gününde olan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’yı sordu.

Ertuğrul Kürkçü: OHAL Komisyonu, kuruluşunun üzerinden on ay geçmesine karşın henüz öündeki 100 bin başvurudan birini olsun sonuca bağlamadı. Bu arada OHAL kararnameleriyle işlerine son verilen iki eğitimci Nuriye&Semih açlık grevlerinin 216. gününe geldiler. Onların yaşamlarını kurtarmak ve keyfi olarak işlerinden atılan yüzbinlerce kamu emekçisi için adaleti tesis etmek üzere Türkiye hükümetine öneriniz nedir?

T.Jagland: Darbe girişimi sonrasında görevden alınan 100 000’den fazla kişinin durumunu görüşmek üzere kurulan komisyonla ilgili son soru üzerine, size bir kez daha hatırlatmak isterim ki, bu komisyonu kurarak – ki bizim isteğimiz üzerine kuruldu- (OHAL) kararnameleriyle, mahkeme kararı olmaksızın suçlu ilan edilmiş herkes için daha önce varolmayan bir yargı yolu açtık. Bildiğiniz gibi, herhangi biri bir kanunla suçlu ilan edilirse hiçbir mahkeme onun davasını göremez çünkü zaten suçludur. Biz bunu protesto ettik ve Avrupa [İnsan Hakları] Sözleşmesi standartlarına tamamen aykırı olduğunu söyledik. Dolayısıyla, [dedik] bu insanlar için ulusal bir yargı yolu oluşturmalısınız. Birileri [bu kişilerin] neden doğrudan İnsan Hakları Mahkemesine gidemediklerini sordu. Böyle bir durumda, Mahkeme, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre çareyi öncelikle iç hukukta aramalısınız” diyecekti. Dolayısıyla zaman kaybı olurdu.

Şimdiyse iş başı yapmış bir komisyon var. Bunun için aralarında avukatlar, uzmanlar vb de olan 400 kişinin çalıştığı konusunda bilgilendirildim. İlk kararın bu yıl sonu veya gelecek yılın başında verileceğini bildirdiler. Birçok üye devletimizdeki yargı süreçleri çok uzun sürmektedir.

Umarım komisyon hızlı çalışır. Unutmayın ki komisyonun kararı nihai değildir. Çünkü bunun ardından muhataplar AİHM’ye başvurabilir. Mahkememiz, komisyonun Avrupa Sözleşmesi standartlarına ve AİHM içtihatlarına dayalı gerçek bir iç hukuk yolu olup olmadığını inceleyecektir. [AİHM’in] nasıl hareket edeceğini bilemem, ancak bir pilot davayı ele alarak bu [komisyonun] gerçek bir iç hukuk yolu oluşturup oluşturmadığına karar vermek mümkün. Yargı yoluna başvuramayan tüm insanlar için önemli bir şey elde ettik. Tutuklananlar için ise ulusal bir yargı yolu var ve bazıları zaten burada AİHM’de şikayetçi oldular.

English:

Ertuğrul Kürkçü: The Emergency Case Commission in Turkey, ten months after its founding after your recommendations is yet to conclude even a single case out of 100 thousand applications. Meanwhile two teachers Nuriye&Semih removed from office under emergency case decrees are on the two hundred sixteenth day of a hunger strike. What would you advise to the Turkish government in order to save their lives and implement immediate justice for the hundreds of thousands of arbitrarily sacked public servants?

T. Jagland: On the last question regarding the commission that has been set up to deal with the cases of the more than 100 000 people who were dismissed after the attempted coup, once again I remind you that by setting up that commission – it was done on our request – we have opened up a judicial avenue for all those people that did not previously exist, because they became guilty per se under the decree laws.

As you know, if someone is listed in a law as guilty, no court can take on their case because they are already guilty. We protested against that and said that it was totally out of line with the standards in the European Convention. Therefore you have to establish a domestic judicial route for those people. Somebody asked why they could not go directly to the Court of Human Rights. If that happened, the Court would say, “According to the European Convention on Human Rights, you must first have a domestic remedy”. It would therefore be a waste of time.

 Now we have the commission, which has started its work. I am informed that 400 people are working for it, including a number of lawyers, experts and so on. They have indicated that the first decision may be handed down at the end of this year or the beginning of next year. The judicial processes in many of our member States take a very long time.

I hope that the commission will work fast. Remember that its decision is not final because after that, those affected can come to our Court in the end. Our Court will look into whether the commission was a real domestic remedy, based on European Convention standards and the case law of the Court here. I do not know how it will act, but it is possible to take a pilot case and judge whether it constituted a real domestic remedy.

We have achieved something important for all those people who did not have a judicial remedy.There is a domestic judicial route for all those who have been arrested, and some have already complained to the Court here.