Ertuğrul Kürkçü, Dünya Çiftçiler Günü’nde Kazanlı beldesinde üreticilerle bir araya geldi
Ertuğrul Kürkçü, ‘Dünya Çiftçiler Günü’ dolayısıyla Kazanlılı üreticilerin düzenlediği panele katıldı. Kürkçü, “Kapitalist üretim tarzı bu şekilde devam ettiği sürece bütün dünyan muazzam bir gıda buhranı ve açlıkla karşı karşıya kalacaktır” dedi.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku Bağımsız Mersin Milletvekili Adayı Ertuğrul Kürkçü, kentteki seçim temasları kapsamında, Merkez Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı beldesinde yaşayan çiftçilerle bir araya geldi. Burada üreticilerin, ‘Dünya Çiftçiler Günü’ dolayısıyla düzenlediği panele de konuşmacı olarak katılan Kürkçü, kapitalist pazar sistemine köle olan ülkelerdeki üreticilerin yok olduğunu, kentlerin varoşlarına göç etmek zorunda bırakıldıklarını anlattı.
Panel öncesinde, çiftçilerle yapılan röportajların ve üreticinin sorunlarının aktarıldığı film ve fotoğraflardan oluşan bir gösterim sunuldu. Filmin sonunda ekranda beliren, ‘Çiftçi, alın teri dökerek ürettiği ürünlerden masrafını bile çıkaramıyor’ ifadesi ve duvarlara asılan “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”, “Yaşasın çiftçilerin birliği, halkların kardeşliği” yazılı dövizler dikkat çekti. Kürkçü’den önce söz alan konuşmacılar, çiftçilerin yaşadığı sorunların dağ gibi büyüdüğünü, siyasiler ve bir takım çevrelerin ise, sorunlarını görmemesi, çözüm üretmemesi ve kendileriyle dayanışma içine girmemesinin üreticilerde büyük bir rahatsız yarattığını dile getirdiler.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku Bağımsız Mersin Milletvekili Adayı Ertuğrul Kürkçü ise, kapitalist sistemin, doğa ile insan arasında düşmanca bir ilişki kurduğunu belirtti, “Yani insan doğaya saldırmaya, imkanlarını sonuna kadar tüketmeye, iklimsel koşulları bozmaya başlıyor. Bugün yerküredeki iklim değişikliği, gezegenin kendi hareketinden değil, doğanın hoyratça sömürülmesi ve bozulmasından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.
Kürkçü, “Bütün tarımsal ürünler artık eskiden olduğu gibi halklar için değil, dünya kapitalist pazarı için üretilecek. Dolayısıyla yaptığınız üretimin, hasadın sonuçlarının ne olacağını bilemeyeceksiniz. Çünkü kocaman bir kapitalist bir piyasa, bunun içerisinde de iklimin, toprak çeşidinin, akarsuların, havanın, yerin durumuna bağlı olarak hangi ürünler için elverişli olduğuna, karar veren merkezlerin üretim zemini var” şeklinde konuştu.
Tarım politikalarındaki yanlışlıklar sonucunda tarımsal üretimin azalmasıyla birlikte kırdan kente yönelen göçe de dikkat çeken Kürkçü, “Bu insan gücü hareketi, çiftçilerin, kentlerin varoşlarında kendilerine yeni bir hayat kurmaya çabalamalarına yol açtı. Zira Bu fiyatlandırma süreci böyle devam edecek olursa, birkaç on yıl sonra Türkiye’nin tıpkı ABD, Büyük Britanya veya Fransa gibi topraklarının yüzde 80’ini, nüfusun yüzde 3’ünün ekip biçtiği, kırsal nüfusun büyük kentlere boca edildiği bir yeni durum yaşayacağız” diye konuştu.
“Buna karşı dilenilebilinir mi? Bana sorarsanız direnebilinir” diye devam eden Kürkçü, sözlerine şöyle devam etti: “Çiftçi olmadığımız halde direnmekle yükümlüyüz. Çünkü üretim tarzı, bu şekilde devam ettiği sürece, dünyada üretim, insanların köylülerin, kırlarda yaşayanların ihtiyaçlarına göre değil de dünya pazarlarına göre düzenlenmeye başlaması, kaçınılmaz bir biçimde bütün dünyanın muazzam bir gıda buhranı ve açlıkla karşı karşıya kalmasına yol açacaktır. Muazzam bir bolluk altında muazzam bir açlık bizi bekler. Çünkü üretim koşullarını piyasa belirlerse ve bu piyasa çökerse, o zaman üretimin koşulu da kalmaz. Çünkü herkes zaten kentlere akın etmiştir. Kendi ihtiyacı için üretim yapan köylü yoktur. Böyle olduğu zaman da bütün dünya bir gıda kriziyle yüz yüzedir.”
Kürkçü’nün ardından söz alan çiftçiler de sorun ve mağduriyetlerini anlattı. Panelin ardından çiftçilerle sohbet eden Kürkçü, Meclis’e gitmesi halinde, üreticilerin yaşadığı tüm sorunların çözümü için elinden gelen çabayı göstereceğinin sözünü verdi. Kürkçü, Kazanlı programının ardından Adanalıoğlu beldesinde düzenlenen halk şenliğine katıldı.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.