HDP Meclis Grubunu Kuruyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Kürkçü, BDP vekillerinin HDP’ye katılma sonrasında partinin yeni bir yapılanmaya gideceğini bunu da mayıs ayı içinde tartışacaklarını söyledi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) geçişinin büyük olasılıkla önümüzdeki hafta tamamlanması bekleniyor.

Tarihler kesinleşmediyse de BDP’nin 8 Haziran, HDP’nin ise 21 Haziran’da Genel Kurul’a gitmesi bekleniyor. HDP bileşenleri mayıs ayı boyunca partinin gelişimini ve formatını tartışacak.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kongre sürecini yürütmek için, Ağrı Belediye Başkan adayı Sırrı Sakık ise seçimlerin yenileneceği Haziran sonuna kadar büyük olasılıkla BDP’de kalacak.

BDP’li belediyeler şimdilik HDP’ye katılmayacak. HDP’nin Eş Başkanlarının görev değişikliği şu aşamada söz konusu edilmiyor.

İttifak partisi mi, organik parti mi?

bianet’in sorularını yanıtlayan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, HDP tüzüğünün bir TBMM grubunu kapsayacak şekilde düzenlenmemiş olduğunu belirterek sırf bu nedenle dahi HDP’nin kendini yeniden düzenlemesinin bir gereklilik olduğunu söyledi.

“HDP’nin mevcut yapısı Partiler Kanunu gereklerine uygun olarak seçime girme yeterliliğini sağlayacak şekilde ve pek çok yerde kağıt üstündeydi. Birçok ilde parti örgütümüz dahi olmadan seçimlere girdik. Bu politik hareket için yeterli değil.

“Öte yandan bütün bileşenler HDP’nin daha kalıcı bir biçimde reorganizasyona ihtiyacı olduğunda hemfikir. Ancak HDP nasıl reorganize olmalı: Bir ittifak partisi mi, organik bir parti mi, konfederal bir çatı partisi mi? Bu soruları düzenli bir şekilde tartışıp sonuca ulaştırmamız lazım.

Bileşenlerin temsiliyeti nasıl olacak?

“Programının gereği olarak HDP meclisler temelinde nasıl organize olacak, Halkların Demokratik Kongresi’yle (HDK) yeniden nasıl ilişkilenecek, bileşenlerin politik farklıklarının meşruiyeti kurumsal yapı içinde nasıl karşılık bulacak, bileşenlerimizin üyelerinin hem özgün partilerinin hem de HDP’nin içinde eşit hakla yer alışlarının hukuku nasıl olacak, doğrudan doğruya ve sadece HDP’ye üye olanların hak eşitliği nasıl sağlanacak?

“HDP Bileşenleri Temsilcileri ve MYK ortak toplantısında oybirliği ile vardığımız sonuç, ‘HDP’nin başlangıçta öngörülene oranla daha kalıcı bir yapıya evrilmeye ihtiyacı olduğuydu’. Bu doğrultuda görüş farklılıklarının bir sonuca bağlanmasını HDP MYK’sı gerçekleştirecek.”

EMEP eleştirisine yanıt

HDP’nin bileşenlerinden EMEP’in BDP’ye katılmasının partiyi “darlaştıracağı” eleştirisine Kürkçü şöyle yanıt verdi:

“EMEP BDP’li vekillerin TBMM grubuna geçmesine değil, BDP’nin tüm teşkilatıyla HDP’nin mevcut yapısına katılması olasılığına karşı, bunu güçlü bir varsayım kabul ederek eleştiri ve uyarılarda bulundu. Bunun öngörülen ortaklık çerçevesini aşındıracağını söyledi. Bu anlaşılabilir bir çekince. Bu çekinceyi de HDP’nin reorganizasyonu ekseninde yeniden konuşacağız zaten.”

2011’den beri biliniyordu

Kürkçü, BDP kanadından HDP’ye katılma konusunda özellikle Altan Tan özelinde baş gösteren itirazlara ise şöyle yanıt verdi:

“Değişikliğin herkes tarafından aynı hevesle benimsenmesi ya da aynı kuvvetle itiraz görmesi söz konusu olamaz. Kimi vekillerimiz bu fikri tamamen benimsedi, kimi stratejik zorunluluk olarak kabul etti. Tartışmalar ve itirazlar çok doğal ve değişimin gerçekleşmekte olduğunun göstergesi, hiçbir şeye de engel değil. Altan Bey de HDP’ye geçecek.

“HDK ve HDP ‘Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun 2011 genel seçimlerine girerken ortaya koyduğu toplumsal ve politik ortaklık hedefi gereğince, bu ortaklığın Türkiye’nin tamamında siyaset yürütecek, tüm ezilenlerin sesi olacak partisi olarak kuruldu.

“Sürecin böyle ilerleyeceği apaçıktı. Böyle yol alacağımızı seçmenlerimiz de vekillerimiz de biliyordu. HDK Ekim 2011’de kurulduğunda bu yola zaten girmiştik. Ancak yerel seçimlere iki ayrı parti olarak girmek zorunda kalışımız ve benzer nedenlerle bugüne kaldı. Kimse bir sürprizle karşı karşıya değil. Tüm BDP vekilleri HDP’ye geçmede hemfikir. Bunun zorunlu olduğu açık.

Yerel seçim eleştirisi

“Ancak Kürdistan’da da Türkiye’de de BDP ve HDP’nin başarısızlığa uğramasını temenni edenler yok değildi. Türkiye’de Kürtlerle solcuların ortak bir mücadele yürütmesinin imkansız ve zararlı olduğunu düşünenler, Kürdistan’da da solcu da olsa Türklerle ortak mücadelenin söz konusu olamayacağını düşünenler hep vardı. Bunlar yerel seçimlerde önümüzü kapatmak için ellerinden geleni yapsalar da sonuçlar onlar için hüsran oldu. HDP Kürt seçmenden BDP’nin aldığı kadar oy aldı ve üstüne Kürt olmayan seçmenin oyunu ekledi.”

Kürkçü yerel seçim sonuçlarına yönelik özeleştirilerinin yeniden yapılanmaya yol gösterip göstermeyeceği sorusuna karşılık “Yerel seçimlerde stratejik bir hata yapmadık. Programımız ve hedeflerimiz belli ve öyle kalacak. Ancak bunu siyasete tercüme edişimizde ve karşı tarafın taktik hamlelerine yanıt vermede pek çok hatamız oldu. Elbette bunları tekrar etmemizi imkânsızlaştıracak düzenlemelere ihtiyacımız var” dedi.(bianet)